Çalışma Beyindeki Kekemeliğin Olası Kökenini Ortaya Çıkarıyor

konuyu başlatan koray

126
0
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konuyu Oyla
#1
Finlandiya'daki Turku Üniversite Hastanesi'nden araştırmacıların liderliğindeki uluslararası bir araştırma grubu, beyindeki kekemeliğin olası kökenini belirlemeyi başardı.
Kekemelik, konuşmada tipik konuşma üretimini engelleyen istemsiz tekrarlar, uzatmalar veya duraklamalarla karakterize bir konuşma ritmi bozukluğudur.Küçük çocukların yaklaşık %5-10'u kekeliyor ve tahminen %1'i yetişkinlikte de kekemeliğe devam ediyor. Şiddetli bir kekemelik, etkilenen bireyin yaşamı üzerinde derin bir olumsuz etkiye sahip olabilir.
"Kekemelik bir zamanlar psikolojik bir rahatsızlık olarak görülüyordu. Ancak daha ileri araştırmalarla bunun konuşma üretiminin düzenlenmesiyle ilgili bir beyin bozukluğu olduğu anlaşıldı."(Juho Joutsa, Nöroloji Profesörü)
Kekemelik, Parkinson hastalığı veya felç gibi bazı nörolojik hastalıkların bir sonucu olarak da edinilebilir.Ancak kekemeliğin nörobiyolojik mekanizmaları henüz tam olarak anlaşılamamıştır ve beyinde nereden kaynaklandığı belirsizliğini korumaktadır. Beyin görüntüleme çalışmalarından elde edilen bulgular kısmen çelişkilidir ve hangi değişikliklerin kekemeliğin temel nedeni olduğunu ve hangilerinin yalnızca ilişkili olduğunu belirlemek zordur.

Sebebi Ne Olursa Olsun Aynı Beyin Ağında Lokalize Olan Kekemelik
Finlandiya, Yeni Zelanda, ABD ve Kanada'dan araştırmacılar bu soruna çözüm sağlayabilecek yeni bir araştırma tasarımı geliştirdiler. Araştırmaya felç geçiren kişiler dahil edildi ve bu kişilerin bazılarında felçten hemen sonra kekemelik gelişti. Araştırmacılar, felçlerin beynin farklı bölgelerinde olmasına rağmen, kekemeliğe neden olmayan felçlerin aksine hepsinin aynı beyin ağında lokalize olduğunu keşfettiler.
Felç geçiren kişilerin yanı sıra araştırmacılar, gelişimsel kekemeliği olan 20 kişinin beynini taramak için manyetik rezonans görüntüleme (MRI) kullandı. Bu bireylerde kekemelik, başlangıçta nedensel felç lezyonlarıyla ilişkili olarak tanımlanan beyin ağının düğümlerindeki yapısal değişikliklerle ilişkilendirildi; değişiklikler ne kadar büyük olursa, kekemelik o kadar şiddetli olur. Bu bulgu, kekemeliğin etiyolojisinden (gelişimsel veya nörolojik) bağımsız olarak ortak bir beyin ağından kaynaklandığını göstermektedir.

Araştırmacılar tarafından belirlenen ağın anahtar düğümleri, beynin derinliklerinde yer alan putamen,amigdalostriatal ve klostrum ile bunlar arasındaki bağlantılardı.

“Bu bulgular, konuşma üretimindeki motor güçlükler ve duygusal durumlar arasında kekemelik şiddetindeki önemli değişkenlik gibi kekemeliğin iyi bilinen özelliklerini açıklamaktadır. Beyindeki ana çekirdekler olarak putamen motor fonksiyonları, amigdala ise duyguları düzenler. Klustrum ise çeşitli beyin ağları için bir düğüm görevi görür ve bunlar arasında bilgi aktarır” diye açıklıyor Joutsa.
Araştırmanın sonuçları kekemeliğin nörobiyolojik temeline dair eşsiz bir bakış açısı sağlıyor. Kekemeliğin yerinin beyinde belirlenmesi, tıbbi tedavi için yeni olasılıkların önünü açıyor. Araştırmacılar gelecekte kekemeliğin, örneğin özellikle şu anda tanımlanan beyin ağını hedef alan beyin uyarımı ile etkili bir şekilde tedavi edilebileceğini umuyorlar.

Bulgular:
Ventral klostrum ve amigdalostrial geçiş alanı da dahil olmak üzere sol taraftaki posteroventral putamende bulgular örtüşüyordu.Daha önce önerilen kekemeliğin birçok teorik açıklamasından verilerimiz, bazal ganglionların çok önemli bir rolüne destek sağlıyor.

Amigdalostriatal geçiş alanının işlevi
Amygdala'nın işlevi, duyguları başta anılar, öğrenme ve duyular olmak üzere diğer birçok beyin becerisine bağlamaktır.
Davranışsal tepkileri yönlendirmek için uyaranların kodlanmasında kritik bir rol oynar.Amigdalostriatal geçiş bölgesinin (ASt) işlevi, çeşitli motor çıktıları (donma veya kaçış gibi) aracılığıyla ifade edilebilen içsel bir durumu (korku gibi) temsil ederek beynin çevresel tehditlere verdiği yanıtta kritik bir aracı olarak görev yapmaktır.

Sol taraflı posteroventral putamenlerin işlevi
Dudakların ve diğer artikülatörlerin karmaşık motor hareketlerinin sıralanması için otomasyon ve dahili zamanlamadan sorumludur.Putamen'in işlevi: Motor kontrolün öğrenilmesi ve düzenlenmesi (hazırlık ve yürütme), motor hazırlığı, konuşma artikülasyonu, dil işlevleri, ödül ve bilişsel işlevler de dahil olmak üzere hareket genliklerinin ve hareket dizilerinin belirlenmesi.

Kekeme insanlarda putamen nasıl bozulur
Putamen, küçük çocuklarda sürekli kekemeliği olan bireylerde gri madde büyüme eksikliği ile karakterize edildi. Bu eksiklik yaşla birlikte azaldı. Putamenlerdeki erken gri madde eksikliği, uzun konuşma motor dizilerini telaffuz etmeyi öğrenmedeki eksiklikle ilişkili olabilir. Çocuklarda kalıcı kekemelik için ortaya çıkan en erken nöral yapısal farklılık, striatum ve beyaz maddedeydi ve bunu premotor bölgeler de dahil olmak üzere birçok kortikal alanla birbirine bağlayan yollar ile ilişkiliydi.
Ventral klostrumun işlevi

Bilinçli duyumlardan ve ödüllendirici davranışlardan sorumludur. Klostrum çok modlu bir bilgi işleme ağı olarak kabul edilir. Korteksin hemen hemen tüm bölgelerinden girdi alır ve korteksin hemen hemen tüm bölgelerine geri yansıtır.
Birçok kortikal bölgeye bağlanır, bu da beyindeki çeşitli bilgi akışlarını bir araya getirmede rol oynadığını gösterir.

"Klostrum, birçok kortikal bölgeye yoğun bir şekilde bağlı olan ve çok sayıda yüksek dereceli beyin fonksiyonunda rol oynayan ince bir nöron tabakasıdır. Bu tür beyin fonksiyonları, kolinerjik bazal ön beyin, dopaminerjik substantia nigra ve ventral tegmental alan ve serotonerjik raphe'den gelen nöromodülatör yollardan etkilenen beyin durumlarından kaynaklanır"

Doçent Catherine Theys ve Profesör Juho Joutsa
news-medical




Hızlı Menü:

1 Ziyaretçi