Ne kadar korkak veya ne kadar kahramanız
Dopamin bir Nörotransmitterdir ve bütün neurotransmitter gibi dopamin de sinir hücreleri arasında sinyalleri taşır.
Dopaminin vücutta kalp atışı ve kan basıncını ayarlama gibi önemli görevlerinin yanı sıra, beynin ödüllendirme mekanizmasında da görev alır. Beyindeki dopamin miktarının düşmesi hareketlerin kontrol edilmesini zorlaştırır. Dopaminin vücutta uzun süre düşük seyretmesi ise parkinson gibi ağır hastalıklar da ortaya çıkmasına sebep olabilir.
Korkunun şiddeti ile dopamin miktarı arasındaki ilişki
Beynin iç kısmında amigdala denilen küçük bir bölge bulunur. Bu bölge korku anında dopamin salgılayarak çığlık atma, yüz hatlarının gerilmesi, kan basıncının yükselmesine sebep olur.
Beynin iç-orta kısmında amigdala ile birlikte korku anında rol alan Gyrus cinguli denilen bir bölgede daha bulunur. Gyrus cinguli bölgesi acıların algılandığı ve aynı zamanda otobiografik hafızanın bulunduğu yerdir. Bu bölgede acı ve tatlı anılar gerektiğinde tekrar hatırlanmak üzere depolanır.
Korkunun şiddeti dopamin miktarının konsantrasyonuna bağlı
Berlin Charité Üniversitesinde Professor Andres Heinz ve çalışma grubu PET yöntemi ile (Positronen-Emissions-Tomographie) amigdala daki dopamin miktarını ölçtüler, daha sonra beyindeki duygusal olayların algılanıp yorumlandığı Gyrus cinguli bölgesinin aktivitesini ölçmek için beynin MRT si (Magnetresonanztomographie) çektiler. Bu çekimleri esnasında deneklere pozitif, negatif ve nötr resimler gösterilerek yapıldı.
Sonuç
Korkunun şiddeti amigdala da depolanan dopamin miktarı ile doğru orantılı olarak artıyor.
Korkunun şiddeti ile ilgili diğer bir diğer faktör de amigdala ile gyrus cinguli arasındaki karşılıklı etkileşiminin yoğunluğuna bağlı. Etkileşim ne kadar yoğun ise korkunun şiddeti o kadar az oluyor.
Dipl. Biologe Mehmet Saltürk
Institute for Genetics
University of Cologne
https://blog.uni-koeln.de/saltuerk/2011/03/15/dopamin-ve-korku/
--
Kekemeliğin Dopamin İlişkisi
Toyomura ve ark.’ın 2018 yılında kekemeliği olan bireylerde yaptığı çalışma bu kişilerin korku ile ilişkili sağ amigdala’sının konuşma sırasında daha aktif olduğunu, duygu düzenlemesinden sorumlu prefrontal korteksin aktivitesinin ise azaldığını göstermiştir.(Öykü Tezel Bayraktaroğlu)
Kekemeliğin dopamin hipotezi , beyindeki hiperaktif ve bozulmuş dopaminerjik sinyal iletiminin kekemelik olgusuna atfedilmektedir.Bununla birlikte, hipotezin aşırı dopaminerjik aktiviteyi kekemeliğin doğrudan nedeni olarak görmediğini belirtmek önemlidir ; bunun yerine, bu sinaptik düzensizlik, diğer beyin yollarını ve yapılarını etkileyen daha büyük bir bozukluğun belirtisidir.
kekemeliği olan kişilerin beyninin striatal bölgelerinde yüksek dopaminerjik aktivite sergilediği görülüyor.Bu, presinaptik dopaminerjik aktivitenin bir belirteci olarak floro-L-DOPA'nın kullanıldığı bir PET çalışması ve beyin aktivasyon modellerine ilişkin bir MRI çalışması sırasında açıklanmıştır .Dopamin, striatal metabolizmanın bir inhibitörü olarak görev yaptığından , striatal hipometabolizma , kontrol gruplarına kıyasla kekeleyen kişilerde kaydedilen artan presinaptik dopamin düzeyleriyle açıklanabilir.Kekeme kişilerde konuşmayla ilişkili korteks ve subkortikal bölgelerde önemli ölçüde daha yüksek bir dopamin geri alım aktivitesi vardı ; bu da mezokortikal ve limbik sistemlerdeki dopaminerjik yolların kekeme olan kişilerde normdan daha yüksek olabileceği hipotezini destekliyor.(wikipedia)
Dopamin bir Nörotransmitterdir ve bütün neurotransmitter gibi dopamin de sinir hücreleri arasında sinyalleri taşır.
Dopaminin vücutta kalp atışı ve kan basıncını ayarlama gibi önemli görevlerinin yanı sıra, beynin ödüllendirme mekanizmasında da görev alır. Beyindeki dopamin miktarının düşmesi hareketlerin kontrol edilmesini zorlaştırır. Dopaminin vücutta uzun süre düşük seyretmesi ise parkinson gibi ağır hastalıklar da ortaya çıkmasına sebep olabilir.
Korkunun şiddeti ile dopamin miktarı arasındaki ilişki
Beynin iç kısmında amigdala denilen küçük bir bölge bulunur. Bu bölge korku anında dopamin salgılayarak çığlık atma, yüz hatlarının gerilmesi, kan basıncının yükselmesine sebep olur.
Beynin iç-orta kısmında amigdala ile birlikte korku anında rol alan Gyrus cinguli denilen bir bölgede daha bulunur. Gyrus cinguli bölgesi acıların algılandığı ve aynı zamanda otobiografik hafızanın bulunduğu yerdir. Bu bölgede acı ve tatlı anılar gerektiğinde tekrar hatırlanmak üzere depolanır.
Korkunun şiddeti dopamin miktarının konsantrasyonuna bağlı
Berlin Charité Üniversitesinde Professor Andres Heinz ve çalışma grubu PET yöntemi ile (Positronen-Emissions-Tomographie) amigdala daki dopamin miktarını ölçtüler, daha sonra beyindeki duygusal olayların algılanıp yorumlandığı Gyrus cinguli bölgesinin aktivitesini ölçmek için beynin MRT si (Magnetresonanztomographie) çektiler. Bu çekimleri esnasında deneklere pozitif, negatif ve nötr resimler gösterilerek yapıldı.
Sonuç
Korkunun şiddeti amigdala da depolanan dopamin miktarı ile doğru orantılı olarak artıyor.
Korkunun şiddeti ile ilgili diğer bir diğer faktör de amigdala ile gyrus cinguli arasındaki karşılıklı etkileşiminin yoğunluğuna bağlı. Etkileşim ne kadar yoğun ise korkunun şiddeti o kadar az oluyor.
Dipl. Biologe Mehmet Saltürk
Institute for Genetics
University of Cologne
https://blog.uni-koeln.de/saltuerk/2011/03/15/dopamin-ve-korku/
--
Kekemeliğin Dopamin İlişkisi
Toyomura ve ark.’ın 2018 yılında kekemeliği olan bireylerde yaptığı çalışma bu kişilerin korku ile ilişkili sağ amigdala’sının konuşma sırasında daha aktif olduğunu, duygu düzenlemesinden sorumlu prefrontal korteksin aktivitesinin ise azaldığını göstermiştir.(Öykü Tezel Bayraktaroğlu)
Kekemeliğin dopamin hipotezi , beyindeki hiperaktif ve bozulmuş dopaminerjik sinyal iletiminin kekemelik olgusuna atfedilmektedir.Bununla birlikte, hipotezin aşırı dopaminerjik aktiviteyi kekemeliğin doğrudan nedeni olarak görmediğini belirtmek önemlidir ; bunun yerine, bu sinaptik düzensizlik, diğer beyin yollarını ve yapılarını etkileyen daha büyük bir bozukluğun belirtisidir.
kekemeliği olan kişilerin beyninin striatal bölgelerinde yüksek dopaminerjik aktivite sergilediği görülüyor.Bu, presinaptik dopaminerjik aktivitenin bir belirteci olarak floro-L-DOPA'nın kullanıldığı bir PET çalışması ve beyin aktivasyon modellerine ilişkin bir MRI çalışması sırasında açıklanmıştır .Dopamin, striatal metabolizmanın bir inhibitörü olarak görev yaptığından , striatal hipometabolizma , kontrol gruplarına kıyasla kekeleyen kişilerde kaydedilen artan presinaptik dopamin düzeyleriyle açıklanabilir.Kekeme kişilerde konuşmayla ilişkili korteks ve subkortikal bölgelerde önemli ölçüde daha yüksek bir dopamin geri alım aktivitesi vardı ; bu da mezokortikal ve limbik sistemlerdeki dopaminerjik yolların kekeme olan kişilerde normdan daha yüksek olabileceği hipotezini destekliyor.(wikipedia)