Mobil giriş için Tapatalk uygulaması kullanılabilir.
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
heyecan faktörü
PetraS
#7
Ben 15 saniye 30 saniye varsayımının tamamen uyduruk olduğunu düşünüyorum.
Aynı kişi bu teoriyi uluslararası bir grup olan Stuttering Community’ye attığında bilimden anlayanlar kendisini uyarmışlardı.
Araştırılmaya değer bir şey olsa kendisi de üniversitedeki uzmanlarla irtibata geçip bunun geniş çaplı bir çalışmayla ispatlanmasını teşvik edebilir.
Kekemelik hakkında birçok teori var.
Tek ispatlanan gerçek, farklı bir beyin yapısı ve sağ lobun sol loba ait bir eylemde devreye girmesi.
Ama bunun nedeni dahi henüz tam çözülmüş değildir.
Fakat kekemeliğin gelişim süreci biliniyor, bu nedenle de nefes düzeninin bozulması veya heyecan gibi faktörlerin kekemelikten dolayı ortaya çıktığı kesinleşmiştir.
#kekelemek #kekemelik #vanriper
Bul
Cevapla
Tommiks
#8
Siz uyduruk olduğunu düşünebilirsiniz , fakat youtube daki 1200 üye öyle düşünmüyor görünenSmile
Yorumları okursanız herkesin dua ettiğini görürsünüz.

Sizin youtude kaç aboneniz var Petra Hanım?

Kekeme olmayanlar da duygusal yapılarına göre heyecanlanıyorlar.Örneğini yukarda verdim.

Amerikan facebook grubundan bahsediyorsunuz sanırım. O grubu bir süre takip ettim.
Yabancıların fikirlerine asla itibar edilmiyor.En çok karşı çıkanlar da terapistler, çünkü tekniksiz
doğal konuşma hedefleniyor.

(Reklam diye yönetici kararıyla silindi)

Bağlantılarınız vardır. Bu testi Alman kurumları ile paylaşıp danışanların bu testi
yapmasını sağlayabilirsiniz.Amaç sadece bilimsel katkı.

Bu testi facebook grubunda paylaşın.Herkes yapsın ve sahiden öyle mi görelim.
Özellikle bloklu konuşanların nefesi 15 saniye altında çıkmalı.

Kekemelik terapilerine katkı sağlamak ve destek olmak her görüşü fikri
değerlendirmeyi gerektirir.

Teşekkürler
Bul
Cevapla
PetraS
#9
(07/10/2019, 13:13)Tommiks yazdı: Amerikan facebook grubundan bahsediyorsunuz sanırım. O grubu bir süre takip ettim.
Yabancıların fikirlerine asla itibar edilmiyor.En çok karşı çıkanlar da terapistler, çünkü tekniksiz
doğal konuşma hedefleniyor.

En çok karşı çıkanlar terapistler değil (çünkü terapistlerin çoğu Batılı ülkelerde zaten kendileri kekeme ve ortada kendi dertlerine derman bulmak varken her türlü yeni yöntemi merak ediyorlar) ama karşı çıkanlar gerçekten konuya vakıf olan uzmanlar.
Kekemeliğin nefesle doğrudan alakalı olmadığı uzun süreden beri bilinen ve kanıtlanan bir gerçektir.

Eğer burada yeni bir buluş olsa ilgili kişi gidip üniversiteli uzmanlarla görüşebilir ve bağımsız uzmanların bu varsayımını kanıtlamasını isteyebilir.
Birçok konuda uzman olmayan kişiler büyük buluşlar ve keşifler yapmışlardır. Bazen geç de olsa sonradan tüm bilim dünyası tarafından ödüller almışlardır.
Ama kekemelik ve nefes konusu çok iyi bilinen bir konu. Bir kekeme yalnız başınayken nefes sorunu yaşamadığı müddetçe kekemelik nefesin eksik veya yanlış olmasından kaynaklanmıyor, bilakis kekemelikten dolayı kimi durumlarda nefes düzeni bozuluyor.

Daha Haziran ayında İzlanda'da Dünya Kekemelik Kongresi yapıldı, oraya tüm dünyadan uzmanlar katıldı. Bilim dünyası her yeni buluşa açıktır. Ama keşke öyle kolay olsa!
Bir yüzyıl boyunca kekemelerle kekeme olmayanlar arasında fiziksel ve psikolojik farkılılıklar araştırıldı ama hiç bir çalışma aralarında anlamlı bir fark bulamadı.
Bizim çokça söylediğimiz 'kekemeler daha empatili' veya 'kekemeler daha heyecanlı' gibi iddialar bile bilimsel olarak kanıtlanamıyor çünkü anlamlı farklar bulunamadı.
Ancak beyin tomografisi gibi cihazlar geliştirildikten sonra kekemelerle kekeme olmayanlar arasında belirgin farklar bulunabildi. O yüzden zaten beyin aktiviteleri en fazla araştırmaya tabi tutulan konudur.
Alıntı:Sanırım Almanya'da da yabancıların görüşlerine itibar edilmiyor. 
Bir kişinin yabancı veya Alman olması önemli değil, ilgili konuda aldığı eğitim seviyesi ve varsayımların mantıklı olup olmadığı önemlidir.
Alıntı:Özellikle bloklu konuşanların nefesi 15 saniye altında çıkmalı.

Nefesin uzunluğu hangi harfleri konuştuğumuza bağlıdır. Tüm ünlü ve sesli harflerde ses telleri kapalı kaldığı için oldukça uzun nefesliyiz. (mmmm veya aaaaa dediğin zaman saniyeleri say!)
Ama sssss veya ffff dediğimiz zaman nefes hemen tükenir. Niye? Harfler sessiz ve ses telleri açıktır.
Konuşma sırasında ses telleri sürekli açıp kapanıyor. (Kongrede bir terapist bazen saniyede 20 kez dedi).

Kekemelerde çoğu blok sessizden sesliye geçişte oluşuyor. Ama bunun dışında birçok faktör daha ekleniyor. Örneğin bir kelimenin anlamlı veya anlamsız olması. Ya da karşıdaki insanın anlamasını bekler misin beklemez misin.
(Birçok kekemenin küçük bebeklerle düzgün konuşabilmesi ondan kaynaklanabilir).

Muhtemelen bir yabancının yanında Türkçe konuşurken kekelemeyebilirsin ama o yabancı sana Türkçe cevap verdiği anda kekelemeye başlarsın.
Bunlar her kekeme için geçerli değildir ama büyük bir kekeme sayısıyla yapılan çalışmalar bunu gösteriyor.

Telesekretere deneme amaçlı konuştuğun zaman icabında kekelemezsin, ses kaydı yaptığın anda kekelemeye başlarsın.
Kekemelik hala büyük bir sır ve gizemdir, keşke çözümü bu kadar kolay olsa!
Alıntı:Kekemelik terapilerine katkı sağlamak ve destek olmak her görüşü fikri değerlendirmeyi gerektirir.
Terapist ve diğer uzmanlarımıza her türlü soru sorabilirim ama nefesle ilgili benden başka bir cevap vereceklerini sanmıyorum.
Saygılarımla
#kekelemek #kekemelik #vanriper
Bul
Cevapla
Tommiks
#10
Cevabınız için teşekkürler Petra Hanım.

Nefes dengesi testinin standartları var, yani farklı harfler ile yapılmıyor.Sadece zorlanmadan alınan hafif derecede derin nefes ile sabit tonda ve karın ile nefesi itmeden , doğal nefes akışı ile uzun bir mmm harfi süresi ölçülüyor.
Bu standart testte hep bloklu konuşanlar 15 saniye altı, normal sağlıklı insanlar 30 saniye.
Test sırasında spectroid uygulaması ile mmmm sesinin frekansı ölçülmeli ve frekans hep sabit kalmalı. Ton değiştiği anda süre ölçümü durduruluyor. Karın ile itmeye başlanınca ton değişiyor.

Lütfen bu şekilde Almanya daki yerlere bildirin.

Geçen gün bir yerde okudum. yeni kaydolduğu kursa ilk kez giden bir gencin
nabzı sınıfta otururken 160 imiş, yani normalin 2 misli.Böyle bir testi bilim adamları hiç yapmamış mı?
Tabi nabzı 160 atan biri normal şekilde sakin nefes alıp veremez.İşte burda bu fark nedes dengesi testi ile ortaya çıkıyor.

Aynı ortandaki kekeme olan ve olmayan kişilerin nabzı ve nefes dengesi karşılaştırılırsa bariz fark görülecektir.

Siz de bilirsiniz , k ve h harfi birbirine yakın, tek farkı k harfinde dilin arkasının yukarı kalkması.
Aynı derecede nefes alıp airflowsuz k harfi çıkmazken , farklı denemelerde teker teker 2 , 3 veya 4 saniye nefes verdikten sonra k harfi rahatlıkla çıkıyor. Bu bekleme sırasında tek değişen parametre, azalan hava ile yavaşlayan hava hızı.

K harfinde sorunu olanlar denesin.
Bul
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi
  Tarih: 25/11/2024, 07:28