Mobil giriş için Tapatalk uygulaması kullanılabilir.
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Kekemeliğin İlacı Yoktur
PetraS
#1
Sevgili anne ve babalar,
Çocuklara ilaç vermek...
Belki kekemelikten biraz uzak gibi görünüyor da grubu takip ederken bazen cidden endişeleniyorum çünkü bakıyorum ki siz Türkiye'deki insanların biz Almanya'daki insanlara göre ilaçlara karşı çok farklı bir bakış açınız vardır.
Bizde bir çocuğun ateşi çıkarsa doktor der ki '39 dereceye kadar çıkmazsa karışmayın'. Ateş demek bağışıklık sisteminin mikroplara karşı devreye girmesi demektir, ateş mikropları öldürür. Ama ateş 39 dereceyi geçerse ateş düşürücü fitil veya hap verilir (yaşa göre). 3 gün içinde ateş kendiliğinden düşmezse antibiyotik verilir.

Vakaların %90'ında zaten antibiyotiğe gerek kalmaz. Benim çocuklarım büyük ama çocukluklarında her biri en fazla 2 veya 3 sefer antibiyotik almıştır (genelde okuldan önceki dönemde).

Bir de şu ilginçtir: Aspirin bir Alman markası olduğu halde çocuk aspirini Almanya'da yoktur. Türkiye'de ilk gördüğümde şok oldum. Çünkü bizde Aspirin çocuklara asla verilmez, zararlıdır derler (demek ki çocuk aspirini özel olarak çocuklar için hazırlanmış bir ilaçtır)
Neyse bunlar kısa süre verilen ilaçlardır. Şimdi diğer, düzenli alınması gereken ilaçlara gelelim.
Bizde bir çocuk kekelemeye başlarsa hiçbir anne 'bunun ilacı var mı?' diye sormaz. Korkulu, heyecanlı bir çocuğa kimse sakinleştirici vermez.

Anne yanındaysa çocuğu kucağına alır, teselli eder, elinden tutup gerçekten bir tehlike var mı diye beraber bakar. Özgüveni güçlendirmek için jüdoya, topa vs. gönderir, arkadaş çevresini gözetler, diğer annelerle, eğitmenlerle, öğretmenlerle konuşur, çocuğun toplum içerisinde yerini alması için elinden geleni yapar ama ilaç vermez kolay kolay.

İnanın ki çocuklar kekelemeye başlarsa ilaca ihtiyacı yoktur. Anlayışlı bir ortam, sevgi ve iyi bir iki arkadaşa ihtiyaçları vardır. Bugüne kadar hiçbir ilacın kekemeliğe kalıcı bir faydası olmamıştır. Heyecan ve korku kekemeliğin sonucunda oluşan şeylerdir, doğrudan kekemelikle alakası yoktur.

Köpek veya yılan korkusu da kekemeliğin nedenleri değildir, ancak kekemeliğe bir yatkınlık varsa tetikleyici etken olabilir, yoksa da çocuk köpekten korkarak belki altına eder biter. Zaten bunların çoğu hikayedir, anne-babalar araya araya bir neden bulmaya çalışıyor da 'aha köpekten korktu' 'aha yılan gördü' derler.

Aile içi şiddet veya sert bir davranış da yapılan tüm araştırmalara göre kekemeliğe yol açamaz, ancak mecvut olan veya yeni başlayan bir kekemelik varsa bunun şiddetlenmesine sebebiyet verebilir.
Sizden ricam, özellikle çocuklar söz konusuysa ilaç filan sormayın, iyi bir konuşma terapistine giderek onun tavsiyelerine uyun.

Saygılarımla
Petra
#kekelemek #kekemelik #vanriper
Bul
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi
  Tarih: 25/11/2024, 06:39