Merhaba Yıldıray,
İlk önce ses frekanslarına değinmek istiyorum
Size linklediğim hışırtıda insan kulağının işitebildiği tüm frekanslar maskeleniyor. Onun için test yapmak için normal müzik yetmiyor, illa böyle bir hışırtının olması şarttır.
Ben mesela kendi sesimi zor işittiğim kalabalık bir ortamda veya cami, kilise, yüzme havuzu gibi yüksek tavanlı, yankı yapan ortamlarda daha fazla kekelerim, konuşurken de zorlanırım. Ama kendi sesimi hiçbir şekilde işitmediğim andan itibaren konuşma, artikülasyon hareketleri vs. çok hafif oluyor.
Anılan hışırtıyı çalıştırırken çoğu insan kendi kendini hiç duymadığı için sesini istemeyerek yükseltir. Testin daha da güvenilir olması için karşında biri oturup seni el işaretiyle yavaş konuşmaya teşvik ederse kendi kendini hiç duymaman kesinleşiyor.
Bir arkadaşım kendi kendinde hışırtı testini defalarca yaptı. Hatta uzaktan kumandalı olarak onun kulaklıklarındaki hışırtıyı açıp kapatma fırsatını bana bıraktı, hangout üzeri konuştuk ve arkadaş çok fena ve uzun takıldığı zaman hışırtıyı açtım ve anında takılma geçti, konuşmaya devam edebildi.
Kimi insanlar, belki hışırtı konsantrasyonumuzu dağıttığından dolayı kekeleme olmaz diye hipotez kurmuşlardı. Yine bahsettiğim arkadaş bu nedenle sonradan sağırlaşan bir kekeme arayıp buldu. Kekeme 30'undan sonra hastalık nedeniyle işitme yetisini tamamen kaybetmiş ancak cochlea implantı dolayısıyla tekrar işitebiliyormuş. İmplantın bir avantajı, onu istediğin anda açar, istediğin anda kapatırsın. Yani bizdeki hışırtı etkisini yaratıyor fakat bizde hışırtı aklımızı götürürken o implantı kapattığında sessizliğe bürünüyor.
Anılan kişi de işitme cihazıyla konuştuğu zaman kekelemenin geri döndüğünü, kapattığı zaman ise (hemen hemen) hiç takılmadığını söylemiş.
Yani kekemelik %100 geçmiyormuş ama %95 filan azalıyormuş, en azından ağır blok gelmezmiş.
Biz konuşurken 3 ayrı kontrol mekanizmamız vardır:
Konuşma eylemi genel olarak birbirleriyle ahenk içinde olan üç ögeden oluşur.
İşitme yetisini ve ses ögesini devre dışı bırakmak konuşmakta fiziksel bir süreci değiştirmek anlamına gelir. Her kekeme ve her kekemelik araştırmacısı bu gerçekleri bilir ama bunlardan istifade etmek zordur.
Kulakları devre dışı bırakırsak karşımızdaki insanları duyamayız. Sessizce konuşursak diğer insanlar bizi anlayamazlar.
Yani kekemeliği anında yok etmek için iki güzel yönteme sahibiz ama nafile!
Yorumunu ve özellikle nöroloji uzmanı arkadaşının değerli düşüncelerini bekliyorum. Ayrıca bahsettiğin diğer frekanslarla test yaparsanız mutlaka sonuçları bildirin!
İyi akşamlar
Petra
Yıldıray yazdı:Nöroloji uzmanı yakın arkadaşımla bugün öğle arasında kantinde 1 saat kekemeligin nörolojik yanını konuştuk. Kekemeliğin nörolojik olabilecegini. Beynin iki lobunun eşit şartlarda kekemeligi tetikledigini sağ lobun biraz daha fazla etkisi oldugunu söyledi. Kulakda baska bir ses varken gürültü yada şelale sesi Petra Sasmaz hanım bilir ozaman konuşurken kekelemiyorum dedim. İnsanın duydugu frekans kekemelere yetmedigini düşünüyorum dedi. Mesela bir balinanın duydugu sesler bizim 3 katımızdır. Fare kovucu sinek kovucu frekans tuzakları varmış. Hayvanın duydugu ama insanın duyamadıgı o şekilde bir kulaklık kulağa takılı olunca kekemeler kekelermi merak ettim dedi? bunu bende deneyecegini söyledi. Muhabbeti bile heyecanlanmama neden oldu umarım güzel sonuc alırız.Tabii ki bu konularda düşünce yürütmek ve kendi kendine deney yapmak büyük bir macera olabilir. Aslında bunu heyecanlı bir oyun olarak görmek duyarsızlaşmaya da katkı sunar.
İlk önce ses frekanslarına değinmek istiyorum
Size linklediğim hışırtıda insan kulağının işitebildiği tüm frekanslar maskeleniyor. Onun için test yapmak için normal müzik yetmiyor, illa böyle bir hışırtının olması şarttır.
Ben mesela kendi sesimi zor işittiğim kalabalık bir ortamda veya cami, kilise, yüzme havuzu gibi yüksek tavanlı, yankı yapan ortamlarda daha fazla kekelerim, konuşurken de zorlanırım. Ama kendi sesimi hiçbir şekilde işitmediğim andan itibaren konuşma, artikülasyon hareketleri vs. çok hafif oluyor.
Anılan hışırtıyı çalıştırırken çoğu insan kendi kendini hiç duymadığı için sesini istemeyerek yükseltir. Testin daha da güvenilir olması için karşında biri oturup seni el işaretiyle yavaş konuşmaya teşvik ederse kendi kendini hiç duymaman kesinleşiyor.
Bir arkadaşım kendi kendinde hışırtı testini defalarca yaptı. Hatta uzaktan kumandalı olarak onun kulaklıklarındaki hışırtıyı açıp kapatma fırsatını bana bıraktı, hangout üzeri konuştuk ve arkadaş çok fena ve uzun takıldığı zaman hışırtıyı açtım ve anında takılma geçti, konuşmaya devam edebildi.
Kimi insanlar, belki hışırtı konsantrasyonumuzu dağıttığından dolayı kekeleme olmaz diye hipotez kurmuşlardı. Yine bahsettiğim arkadaş bu nedenle sonradan sağırlaşan bir kekeme arayıp buldu. Kekeme 30'undan sonra hastalık nedeniyle işitme yetisini tamamen kaybetmiş ancak cochlea implantı dolayısıyla tekrar işitebiliyormuş. İmplantın bir avantajı, onu istediğin anda açar, istediğin anda kapatırsın. Yani bizdeki hışırtı etkisini yaratıyor fakat bizde hışırtı aklımızı götürürken o implantı kapattığında sessizliğe bürünüyor.
Anılan kişi de işitme cihazıyla konuştuğu zaman kekelemenin geri döndüğünü, kapattığı zaman ise (hemen hemen) hiç takılmadığını söylemiş.
Yani kekemelik %100 geçmiyormuş ama %95 filan azalıyormuş, en azından ağır blok gelmezmiş.
Biz konuşurken 3 ayrı kontrol mekanizmamız vardır:
- Kulakla işitme kontrolü (ne konuştuğumuzu duyarak kontrol etmek)
- Düşünce kontrolü (ne konuştuğumuzu eş zamanlı düşünerek kontrol etmek)
- Taktil olarak (yani dil, dudak, diş vs. hareketlerini hissederek kontrol etmek)
Konuşma eylemi genel olarak birbirleriyle ahenk içinde olan üç ögeden oluşur.
- Nefes
- Ses
- Artikülasyon
İşitme yetisini ve ses ögesini devre dışı bırakmak konuşmakta fiziksel bir süreci değiştirmek anlamına gelir. Her kekeme ve her kekemelik araştırmacısı bu gerçekleri bilir ama bunlardan istifade etmek zordur.
Kulakları devre dışı bırakırsak karşımızdaki insanları duyamayız. Sessizce konuşursak diğer insanlar bizi anlayamazlar.
Yani kekemeliği anında yok etmek için iki güzel yönteme sahibiz ama nafile!
Yorumunu ve özellikle nöroloji uzmanı arkadaşının değerli düşüncelerini bekliyorum. Ayrıca bahsettiğin diğer frekanslarla test yaparsanız mutlaka sonuçları bildirin!
İyi akşamlar
Petra
#kekelemek #kekemelik #vanriper