Kekemeliğinizi konuşma terapisiyle "%100* tedavi etmeye" çalışarak zaman kaybetmeyin!
Şunu bir kez ve herkes için anlamak gerekir ki, konuşma terapisi sorunu yalnızca yüzeysel olarak ele alır, ancak kaynağına inmez. Sorunun kaynağı nörolojiktir. Konuşma terapisi en fazla nefes almayı, rahatlamayı ve kelimeleri daha iyi artiküle etmeyi öğretebilir, ancak bunlar sadece küçük bir parçadır. Asıl mesele beyinde yatmaktadır.
Kekemeliğinizi konuşma terapisiyle "%100* tedavi etmeye" çalışarak zaman kaybetmeyin!Bilim mutlaka ilerlemeli ve beyin kimyasını değiştirebilecek bir ilaç geliştirilmelidir. Artık kanıtlanmış durumda: Bazal gangliyonlar, Broca alanı, dopamin reseptörleri gibi beyin bölgeleri bu durumun temelinde yatmaktadır. Tüm bunlar beyin kimyasıyla ilgilidir ve bu da gösteriyor ki, olası bir tedavi veya "neredeyse tam tedavi" ancak ilaç geliştirilmesiyle mümkün olabilir.
Israrla söylüyorum, konuşma terapisi belirli ölçüde yardımcı olabilir, özellikle nefes kontrolü, kelimeleri doğru telaffuz etme ve fonetik konularında. Ancak bu yeterli değildir. Burada insanlara konuşma terapisiyle ilgili sahte ve sorumsuz umutlar verenleri görüyorum.
TERAPİ, SORUNUN ASIL KAYNAĞINI ÇÖZMEZ.
Genellikle sadece konuşma terapisine güvenen kişiler, içten gelen akıcılığı tam olarak hissedemezler. Bir miktar akıcılık elde edebilirler, ancak tamamen normal konuşamazlar. Biz burada kelimeleri yarım yamalak konuşmak istemiyoruz, %100 akıcı bir şekilde konuşmak istiyoruz.
Bilim bu konuda ilerlemelidir ve beyin kimyasını değiştirecek ilaçlar geliştirilmelidir. Bu durumun bazal gangliyonlar, Broca alanı, dopamin reseptörleri gibi beyin yapılarıyla ilgili olduğu zaten kanıtlanmıştır. Bu da gösteriyor ki, olası bir tedavi ilaç geliştirmekten geçmektedir.
Yardımcı olabilecek şeyler, ilaçlar ve olası travmalar için psikolojik terapilerdir.
-İşte neden yanılıyor olabileceğinize dair bazı noktalar ve bazı insanların kekelemeyi nasıl bıraktığına dair bilgiler: Beyin esnektir (plastisiteye sahiptir), yani daha iyi çalışan yeni sinir yolları geliştirebilirsiniz. Eski kekemelikle ilgili yolları kullanmayı bıraktığınızda, bunlar zamanla zayıflayabilir. Konuşma terapisi bu süreçte yardımcı olabilir.
Ancak, evet, herkes %100 akıcı olamayabilir, ancak bazı insanlar bunu başarabilir ve bazıları da büyük ölçüde ilerleme kaydedebilir. Henüz sihirli bir ilaç yok, ancak bazı ilaçlar yardımcı olabilir.
Belki de %100 "tedavi" olma konusunda kendinize bu kadar baskı yapmamalısınız.
Alıntıdır.
Şunu bir kez ve herkes için anlamak gerekir ki, konuşma terapisi sorunu yalnızca yüzeysel olarak ele alır, ancak kaynağına inmez. Sorunun kaynağı nörolojiktir. Konuşma terapisi en fazla nefes almayı, rahatlamayı ve kelimeleri daha iyi artiküle etmeyi öğretebilir, ancak bunlar sadece küçük bir parçadır. Asıl mesele beyinde yatmaktadır.
Kekemeliğinizi konuşma terapisiyle "%100* tedavi etmeye" çalışarak zaman kaybetmeyin!Bilim mutlaka ilerlemeli ve beyin kimyasını değiştirebilecek bir ilaç geliştirilmelidir. Artık kanıtlanmış durumda: Bazal gangliyonlar, Broca alanı, dopamin reseptörleri gibi beyin bölgeleri bu durumun temelinde yatmaktadır. Tüm bunlar beyin kimyasıyla ilgilidir ve bu da gösteriyor ki, olası bir tedavi veya "neredeyse tam tedavi" ancak ilaç geliştirilmesiyle mümkün olabilir.
Israrla söylüyorum, konuşma terapisi belirli ölçüde yardımcı olabilir, özellikle nefes kontrolü, kelimeleri doğru telaffuz etme ve fonetik konularında. Ancak bu yeterli değildir. Burada insanlara konuşma terapisiyle ilgili sahte ve sorumsuz umutlar verenleri görüyorum.
TERAPİ, SORUNUN ASIL KAYNAĞINI ÇÖZMEZ.
Genellikle sadece konuşma terapisine güvenen kişiler, içten gelen akıcılığı tam olarak hissedemezler. Bir miktar akıcılık elde edebilirler, ancak tamamen normal konuşamazlar. Biz burada kelimeleri yarım yamalak konuşmak istemiyoruz, %100 akıcı bir şekilde konuşmak istiyoruz.
Bilim bu konuda ilerlemelidir ve beyin kimyasını değiştirecek ilaçlar geliştirilmelidir. Bu durumun bazal gangliyonlar, Broca alanı, dopamin reseptörleri gibi beyin yapılarıyla ilgili olduğu zaten kanıtlanmıştır. Bu da gösteriyor ki, olası bir tedavi ilaç geliştirmekten geçmektedir.
Yardımcı olabilecek şeyler, ilaçlar ve olası travmalar için psikolojik terapilerdir.
-İşte neden yanılıyor olabileceğinize dair bazı noktalar ve bazı insanların kekelemeyi nasıl bıraktığına dair bilgiler: Beyin esnektir (plastisiteye sahiptir), yani daha iyi çalışan yeni sinir yolları geliştirebilirsiniz. Eski kekemelikle ilgili yolları kullanmayı bıraktığınızda, bunlar zamanla zayıflayabilir. Konuşma terapisi bu süreçte yardımcı olabilir.
Ancak, evet, herkes %100 akıcı olamayabilir, ancak bazı insanlar bunu başarabilir ve bazıları da büyük ölçüde ilerleme kaydedebilir. Henüz sihirli bir ilaç yok, ancak bazı ilaçlar yardımcı olabilir.
Belki de %100 "tedavi" olma konusunda kendinize bu kadar baskı yapmamalısınız.
Alıntıdır.