Bu röportajda, Dr. Theys'in sol putamen, klaustrum ve amigdalostrial geçiş alanı gibi kekemelikle bağlantılı belirli beyin bölgelerini tanımlayan çığır açıcı çalışmasının derinliklerine iniyoruz. Beynin bu bölümlerinin kekemeliği nasıl etkilediğini ve bu bağlantıları ortaya çıkarmak için kullanılan yenilikçi lezyon ağı haritalama yöntemini keşfedin.
Sunucu: Günaydın Katherine T, bugün burada bizimle olduğunuz ve bilimsel araştırmanızın sonuçlarını paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Size, kim olduğunuzu ve ne yaptığınızı biraz daha ayrıntılı olarak paylaşabilir misiniz diye sormak istiyorum.
Katherine F: Evet, kesinlikle. Beni davet ettiğiniz ve bunu erişilebilir hale getirdiğiniz için teşekkür ederim. Ben Katherine F, konuşma terapisti olarak eğitim aldım. Belçika’da eğitim aldım ve ardından edinilmiş kekemelik üzerine doktora yaptım. Felç geçiren ve beyinlerinde belirli bir bölgede lezyon oluşan insanların bu lezyon sonrasında kekeme olmaları üzerine araştırmalar yaptım. Şu anda Yeni Zelanda’da Canterbury Üniversitesi'nde doçent olarak çalışıyorum.
Sunucu: Harika, konuşma terapisti olduğunuzu ve araştırmalarınızı söylediniz. Sanırım bu, beynin kekemelikle ilişkili bölgelerini araştırmaya nasıl başladığınıza dair ilk soruma yol açıyor, özellikle de felç veya beyin yaralanması sonrası kekemeliğe başlayan kişilerde.
Katherine F: Evet, büyükbabam kekeme olduğu için kekemelikle her zaman ilgilendim. Bu, her zaman merak ettiğim bir şeydi ve daha fazla bilgi edinmek istiyordum. Eğitimim sırasında beynin nasıl çalıştığına dair büyük bir ilgi geliştirdim. Beynin konuşma ve dil üretmek için kullandığımız ağları hakkında daha fazla bilgi edinmek beni çok etkiledi. Edinilmiş kekemelik alanında çalışma fırsatı buldum ve bu alan çok ilgimi çekti çünkü bu konuda çok fazla bilgi yoktu. Bu alan, klinik çalışmalar yapma, tedavi yöntemlerini inceleme ve beynin nasıl çalıştığını anlama konularındaki ilgilerimi birleştirmeme olanak tanıdı.
Sunucu: Çalışmanız, beynin belirli bölgelerinin kekemelikle ilişkili olduğunu buldu. Bu beyin bölgeleri kekemeliği nasıl etkiliyor? Bu konuya pek aşina olmayanlar için açıklar mısınız?
Katherine F: Evet, küçük bir ağda üç önemli bölge bulduk. Bu ağın merkezi, bazal gangliya'nın bir parçası olan pons olarak adlandırılan bölgedir. Bu bölge, kekemelikte önemli olduğu öne sürülen bir alan. Çalışmamızla, kekemelik için önemli bir alan olduğunu doğruladık. Ayrıca bu alanın tam olarak hangi bölgesinin edinilmiş kekemelikle ilişkili olduğunu belirledik. Bulduğumuz bölge, karmaşık hareketlerin sıralanmasından sorumlu olan ve dudak ve yüz hareketlerini yöneten bölgeydi. Diğer iki alan ise klostrum ve amigdalotriyal geçiş bölgesi. Bu bölgeler hakkında henüz çok şey bilmiyoruz, ancak bunların duyusal bilgilerin entegrasyonu ve duygusal tepkilerin motor hareketlerle bağlantısı açısından önemli olduğunu biliyoruz.
Sunucu: Kekemelikle ilgili detayların beynin hangi bölgelerinde gerçekleştiğini öğrenmek neden bu kadar uzun sürüyor?
Katherine F: Size katılıyorum, bu karmaşık davranışları anlamak için beyin bölgelerini bir ağ perspektifinden incelemek gerekiyor. Kullanılan teknik, lezyon ağı haritalaması olarak adlandırılıyor ve karmaşık davranışları incelemek için geliştirilmiş. Kekemelik gibi karmaşık bir durumu anlamak için bu tekniği kullanmak mantıklı.
Sunucu: Kekemeliği araştırmak için neden bu yöntemi seçtiniz? Bu yeni bir teknik mi?
Katherine F: Evet, bu teknik nispeten yeni. Dr. Fox ve ekibi, beynin ağlar halinde nasıl çalıştığını anlamak için bu tekniği geliştirdi. Parkinson hastalığı, titreme ve bağımlılık gibi karmaşık davranışları haritalamak için bu teknik başarılı bir şekilde uygulandı. Kekemelikle ilgileniyorlardı ve edinilmiş kekemelik üzerine çalıştığım için birlikte çalışmaya başladık.
Sunucu: Çalışmanız, edinilmiş kekemelik ve gelişimsel kekemeliğin aynı beyin bölgelerini paylaştığını gösterdi. Bu, kekemeliği anlama ve tedavi etme şeklimiz için ne anlama geliyor?
Katherine F: Gelişimsel ve edinilmiş kekemelik genellikle farklı şeyler olarak ele alınmıştı, bu da tedavi yaklaşımlarının farklı olmasına yol açtı. Ancak şimdi, edindiğimiz kekemelik ağının gelişimsel kekemelikle ilgili olduğunu gösterdik. Bu, gelişimsel kekemelikte önemli olan diğer bölgelerin olmadığı anlamına gelmez, ancak belirlediğimiz ağ, her iki kekemelik türünde de neyin olabileceği konusunda makul bir açıklama sunuyor.
Sunucu: İnsanların kekemelik hakkındaki kendi duyguları, kekemeliğin kendisinden daha fazla beyin değişiklikleri ile bağlantılı olabilir mi?
Katherine F: Evet, çalışmamızda edinilmiş kekemelikteki ağın gelişimsel kekemelikle ilgili olduğunu bulduk, ancak bu ilişki, konuşma akıcılığından çok kekemeliğin etkisi ile ilgiliydi. Bu, kekemeliğin etkisinin konuşma akıcılığıyla bire bir ilişki içinde olmadığını gösteriyor. Kişilerin, kekemeliği öğrenilmiş davranışlar ve deneyimlerle ilgili olduğunu gösteriyor.
Sunucu: Gelişimsel kekemelik beyinde meydana gelen bir şeyse, kekemelik gerçekten bir engel midir? Bu konuda bir tartışma var, bazıları bunun bir engel olduğunu düşünüyor, bazıları ise olmadığını.
Katherine F: Kekemeliğin bir engel olup olmadığı, bireysel bir karardır. Beyin ağları herkeste biraz farklı çalışır, bu da kekemeliğin bir engel olarak kabul edilip edilmeyeceğini belirlememize yardımcı olmaz. Bununla birlikte, herkese destek ve tedaviye erişim sağlanmasının önemli olduğuna inanıyorum. Bu destek ve tedaviye erişim genellikle bir teşhis veya engel olarak tanınma ile ilişkilidir.
Sunucu: Araştırmanızda sonraki adımlar nelerdir?
Katherine F: Fonksiyonel kekemelik, daha fazla araştırma yapılması gereken ilginç bir alan. Bir sonraki adım, kekemeliğin başlangıcına daha yakın olan çocukları incelemek ve belirlediğimiz aynı beyin bölgelerini incelemek. Ayrıca tedavilerle bu bölgelerde ne tür değişiklikler yapılabileceğini görmek de önemli. Beyin stimülasyonu gibi teknikler de keşfetmek isteyebileceğimiz bir başka adım olabilir.
Sunucu: Edinilmiş kekemelik, gelişimsel kekemelikten daha mı kolay tedavi edilir?
Katherine F: Bu, yanıtı zor bir soru çünkü tek bir cevap yok. Gelişimsel kekemelikte okul öncesi çocuklardan, yetişkinlere kadar çok farklı gruplar var. Edinilmiş kekemelikte ise felç sonrası lezyonlarla karşılaşıyoruz. Parkinson hastalığı olan kişilerde kekemelik ilerleyebilir ve tedavi stratejilerini sürekli olarak uyarlamamız gerekir.
Sunucu: Bu inanılmaz röportaj için teşekkür ederim Katherine, araştırmanızı bizimle paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Kekemelik hakkında daha fazla araştırmaya ihtiyaç var ve bu konuda zaman ve kariyerinizi adadığınız için teşekkür ederim.
Katherine F: Benim için bir zevkti, teşekkür ederim.
Sunucu: Günaydın Katherine T, bugün burada bizimle olduğunuz ve bilimsel araştırmanızın sonuçlarını paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Size, kim olduğunuzu ve ne yaptığınızı biraz daha ayrıntılı olarak paylaşabilir misiniz diye sormak istiyorum.
Katherine F: Evet, kesinlikle. Beni davet ettiğiniz ve bunu erişilebilir hale getirdiğiniz için teşekkür ederim. Ben Katherine F, konuşma terapisti olarak eğitim aldım. Belçika’da eğitim aldım ve ardından edinilmiş kekemelik üzerine doktora yaptım. Felç geçiren ve beyinlerinde belirli bir bölgede lezyon oluşan insanların bu lezyon sonrasında kekeme olmaları üzerine araştırmalar yaptım. Şu anda Yeni Zelanda’da Canterbury Üniversitesi'nde doçent olarak çalışıyorum.
Sunucu: Harika, konuşma terapisti olduğunuzu ve araştırmalarınızı söylediniz. Sanırım bu, beynin kekemelikle ilişkili bölgelerini araştırmaya nasıl başladığınıza dair ilk soruma yol açıyor, özellikle de felç veya beyin yaralanması sonrası kekemeliğe başlayan kişilerde.
Katherine F: Evet, büyükbabam kekeme olduğu için kekemelikle her zaman ilgilendim. Bu, her zaman merak ettiğim bir şeydi ve daha fazla bilgi edinmek istiyordum. Eğitimim sırasında beynin nasıl çalıştığına dair büyük bir ilgi geliştirdim. Beynin konuşma ve dil üretmek için kullandığımız ağları hakkında daha fazla bilgi edinmek beni çok etkiledi. Edinilmiş kekemelik alanında çalışma fırsatı buldum ve bu alan çok ilgimi çekti çünkü bu konuda çok fazla bilgi yoktu. Bu alan, klinik çalışmalar yapma, tedavi yöntemlerini inceleme ve beynin nasıl çalıştığını anlama konularındaki ilgilerimi birleştirmeme olanak tanıdı.
Sunucu: Çalışmanız, beynin belirli bölgelerinin kekemelikle ilişkili olduğunu buldu. Bu beyin bölgeleri kekemeliği nasıl etkiliyor? Bu konuya pek aşina olmayanlar için açıklar mısınız?
Katherine F: Evet, küçük bir ağda üç önemli bölge bulduk. Bu ağın merkezi, bazal gangliya'nın bir parçası olan pons olarak adlandırılan bölgedir. Bu bölge, kekemelikte önemli olduğu öne sürülen bir alan. Çalışmamızla, kekemelik için önemli bir alan olduğunu doğruladık. Ayrıca bu alanın tam olarak hangi bölgesinin edinilmiş kekemelikle ilişkili olduğunu belirledik. Bulduğumuz bölge, karmaşık hareketlerin sıralanmasından sorumlu olan ve dudak ve yüz hareketlerini yöneten bölgeydi. Diğer iki alan ise klostrum ve amigdalotriyal geçiş bölgesi. Bu bölgeler hakkında henüz çok şey bilmiyoruz, ancak bunların duyusal bilgilerin entegrasyonu ve duygusal tepkilerin motor hareketlerle bağlantısı açısından önemli olduğunu biliyoruz.
Sunucu: Kekemelikle ilgili detayların beynin hangi bölgelerinde gerçekleştiğini öğrenmek neden bu kadar uzun sürüyor?
Katherine F: Size katılıyorum, bu karmaşık davranışları anlamak için beyin bölgelerini bir ağ perspektifinden incelemek gerekiyor. Kullanılan teknik, lezyon ağı haritalaması olarak adlandırılıyor ve karmaşık davranışları incelemek için geliştirilmiş. Kekemelik gibi karmaşık bir durumu anlamak için bu tekniği kullanmak mantıklı.
Sunucu: Kekemeliği araştırmak için neden bu yöntemi seçtiniz? Bu yeni bir teknik mi?
Katherine F: Evet, bu teknik nispeten yeni. Dr. Fox ve ekibi, beynin ağlar halinde nasıl çalıştığını anlamak için bu tekniği geliştirdi. Parkinson hastalığı, titreme ve bağımlılık gibi karmaşık davranışları haritalamak için bu teknik başarılı bir şekilde uygulandı. Kekemelikle ilgileniyorlardı ve edinilmiş kekemelik üzerine çalıştığım için birlikte çalışmaya başladık.
Sunucu: Çalışmanız, edinilmiş kekemelik ve gelişimsel kekemeliğin aynı beyin bölgelerini paylaştığını gösterdi. Bu, kekemeliği anlama ve tedavi etme şeklimiz için ne anlama geliyor?
Katherine F: Gelişimsel ve edinilmiş kekemelik genellikle farklı şeyler olarak ele alınmıştı, bu da tedavi yaklaşımlarının farklı olmasına yol açtı. Ancak şimdi, edindiğimiz kekemelik ağının gelişimsel kekemelikle ilgili olduğunu gösterdik. Bu, gelişimsel kekemelikte önemli olan diğer bölgelerin olmadığı anlamına gelmez, ancak belirlediğimiz ağ, her iki kekemelik türünde de neyin olabileceği konusunda makul bir açıklama sunuyor.
Sunucu: İnsanların kekemelik hakkındaki kendi duyguları, kekemeliğin kendisinden daha fazla beyin değişiklikleri ile bağlantılı olabilir mi?
Katherine F: Evet, çalışmamızda edinilmiş kekemelikteki ağın gelişimsel kekemelikle ilgili olduğunu bulduk, ancak bu ilişki, konuşma akıcılığından çok kekemeliğin etkisi ile ilgiliydi. Bu, kekemeliğin etkisinin konuşma akıcılığıyla bire bir ilişki içinde olmadığını gösteriyor. Kişilerin, kekemeliği öğrenilmiş davranışlar ve deneyimlerle ilgili olduğunu gösteriyor.
Sunucu: Gelişimsel kekemelik beyinde meydana gelen bir şeyse, kekemelik gerçekten bir engel midir? Bu konuda bir tartışma var, bazıları bunun bir engel olduğunu düşünüyor, bazıları ise olmadığını.
Katherine F: Kekemeliğin bir engel olup olmadığı, bireysel bir karardır. Beyin ağları herkeste biraz farklı çalışır, bu da kekemeliğin bir engel olarak kabul edilip edilmeyeceğini belirlememize yardımcı olmaz. Bununla birlikte, herkese destek ve tedaviye erişim sağlanmasının önemli olduğuna inanıyorum. Bu destek ve tedaviye erişim genellikle bir teşhis veya engel olarak tanınma ile ilişkilidir.
Sunucu: Araştırmanızda sonraki adımlar nelerdir?
Katherine F: Fonksiyonel kekemelik, daha fazla araştırma yapılması gereken ilginç bir alan. Bir sonraki adım, kekemeliğin başlangıcına daha yakın olan çocukları incelemek ve belirlediğimiz aynı beyin bölgelerini incelemek. Ayrıca tedavilerle bu bölgelerde ne tür değişiklikler yapılabileceğini görmek de önemli. Beyin stimülasyonu gibi teknikler de keşfetmek isteyebileceğimiz bir başka adım olabilir.
Sunucu: Edinilmiş kekemelik, gelişimsel kekemelikten daha mı kolay tedavi edilir?
Katherine F: Bu, yanıtı zor bir soru çünkü tek bir cevap yok. Gelişimsel kekemelikte okul öncesi çocuklardan, yetişkinlere kadar çok farklı gruplar var. Edinilmiş kekemelikte ise felç sonrası lezyonlarla karşılaşıyoruz. Parkinson hastalığı olan kişilerde kekemelik ilerleyebilir ve tedavi stratejilerini sürekli olarak uyarlamamız gerekir.
Sunucu: Bu inanılmaz röportaj için teşekkür ederim Katherine, araştırmanızı bizimle paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Kekemelik hakkında daha fazla araştırmaya ihtiyaç var ve bu konuda zaman ve kariyerinizi adadığınız için teşekkür ederim.
Katherine F: Benim için bir zevkti, teşekkür ederim.