Sevindirici bi gelişme Insalllah FDA onayını alır ve üretim süreci başlar. Ancak kekemeliği tam geçirmiyor anladığım kadarıyla,  ama bu bile önemli birşey.  Diğer antipsikotik ilaçlar gibi en azindan yan etkileri yok. Çok pahalı olmaz umarım

bence kekemelik için super bir olay uzman kişilerin biraz olsun urasmasi bence bu bile yeter fazla degil 5 veya 10 yil içinde kekemelikden eser kalmayacak

Ön bilgi: 
Nörotransmitter dopaminin beyinde kekemeliğin neden olduğu önemli bir rol oynadığı bilinmektedir. Yüksek serebral dopamin düzeyleri kekemelik ile ilişkili olduğundan, ilaçlar kekemelik semptomlarını iyileştirmek için dopamini hedeflemiştir.

Ecopipam, reseptöründeki dopaminin etkilerini seçici olarak bloke eder. Dopamin reseptörleri yapılarına göre geniş bir şekilde iki aileye sınıflandırılabilir: D1 reseptörleri ve D2 reseptörleri. Ecopipam sadece D1 reseptörlerinde dopamini bloke eder. 

Ecopipam ile ilgili bilgilendirme.

Maguire'ye göndermiş olduğum mail'e cevap veren Kerensa Saljooqi(Kıdemli Direktörü)Eylül ayında kekemelik ile ilgili klinik çalışmanın tekrar başlayacağını yazdı.
"Ekopipam klinik araştırma çalışmasının Eylül ayı başlarında başlaması bekleniyor. Bu daha küçük boyutlu bir çalışma ve ABD'de yürütülüyor. 2021'in sonundan önce yapacağımız çalışmanın sonuçlarına bağlı olarak bir sonraki çalışmamızın küresel fırsatları olacak"

Gelişmeler olursa paylasırım.

Güncel:
Ecopipam adlı ilacın durumunu merak edenler için;
Şu an klinik çalışma devam ediyor(faz2).Herhangi bir veri paylaşılmıyor.31 Aralık 2021'de sona erecek.Umutluyuz diyenler oluyor.Bakalım sonuç ne olacak.
Ecopipam  D1 reseptörünü bloke eder.Yabancı bir psikiyatrist'e sorduğumda bana piyasada kekemelik için özellikle bir  D1 antagonisti bulunmadığını söyledi.
Başta tourette için çıkmıştı.
https://news.ucr.edu/articles/2020/12/15/school-medicine-serve-lead-site-clinical-trial-stuttering?

Klinik çalışmaları takip etmek için:
https://ichgcp.net/ru/clinical-trials-registry/NCT04492956

Sadece bilgi açısından paylaşıyorum.Daha önce kullandım ama etkisi olmadı ve kullanacaklar için ki önermiyorum bunu içtikten sonra dışarıda kendinize dikkat edin.Çünkü sersemletip denge kaybı yaşatabiliyor.
Doktor kontrolünde kullanılması gerek.Reçetesiz satılmaz ve antipsikotikler ağırdır.

Kekemelik Hastalarda Artmış Beyin Aktivitesi ile İlişkili Risperidon Tedavisinin Araştırılması - 12 Şubat 2021

Kekemelik, çocuklukta başlayan ve konuşmada bozulmaya yol açan bir akıcılık bozukluğudur. Bir çift-kör, plasebo kontrollü bir çalışmada [kullanılarak, beyin metabolizmasının risperidonun etkileri (bir dopamin reseptörü 2 / serotonin reseptör 2 antagonisti) gözlemlemek için 10 yetişkin denekler ile gerçekleştirilmiştir, randomize 18 işaretleyici olarak F] deoksiglukoz. Başlangıçta ve 6 hafta risperidon (0.5-2.0 mg / gün) veya plasebo hapı aldıktan sonra, katılımcılar 30 dakika süreyle tek başına yüksek sesle okuma görevine atandı ve ardından 90 dakikalık bir pozitron emisyon tomografi taraması yapıldı. Eşleştirilmiş t- gruplar halinde tedavi öncesi ile tedavi sonrasını karşılaştırmak için testler yapıldı. Görüntüleme ve analizden sonra kör, risperidon kullananlardan ve plasebo kullananlardan eşit sayıda deneği ortaya çıkaran kırıldı. İlaç randomizasyonundan önce alınan temel taramalarda önemli bir farklılık yoktu. Bununla birlikte, aktif tedaviden sonra yapılan taramalar, risperidon tedavi grubundakiler için beynin belirli bölgelerinde daha yüksek glikoz alımını göstermiştir ( p<0.05). Risperidon tedavisi, kaudat ve putamenden oluşan sol striatumda ve Broca bölgesinde artan metabolizma ile ilişkilendirildi. Bu çalışma, kekemelikte artmış dopamin aktivitesi ve striatal hipometabolizmanın rolünü öne süren önceki araştırmayı güçlendiriyor. Risperidonun kekemelikteki etki mekanizmasının kısmen striatal astrositlerin artan metabolizmasını içerdiğini öne sürüyoruz. Kekeleyenlerin beynindeki değişiklikleri görselleştirmek için nörogörüntüleme tekniklerini kullanmanın, bozukluğun patofizyolojisi hakkında değerli bilgiler sağlayabileceği ve gelecekteki müdahalelerin gelişimine rehberlik edebileceği sonucuna vardık.

Yöntemler

Katılımcılar
Katılımcılar önceki bir çalışmanın alt kümesiydi ( Maguire ve diğerleri, 2000a). Çalışmaya 16 denek (12 erkek ve dört kadın) katılırken, sadece 10 denek (sekiz erkek ve iki kadın) PET taraması yapılmasına izin verdi. Randomize, çift kör, plasebo kontrollü çalışma, 10 İngilizce konuşan yetişkin katılımcıda (20-74 yaş) kekemeliği incelemiş ve başlangıçta yaş, cinsiyet ve kekemelik şiddeti açısından gruplar arasında önemli bir fark olmamıştır. Tek başına okuma göreviyle ilişkili olası stresi hesaba katmak için, yalnızca lise son sınıfını tamamlamış olanlar dahil edildi. Ayrıca, tüm denekler sağ el ve sağ göz, sağ ayak baskındır. Ek olarak, 6 yaşından önce mevcut olan semptomlarla, edinilmiş kekemelik biçiminden ziyade gelişimsel bir şekle sahiptiler. Ayrıca SSI-3'te minimum 15 puanları vardı ( Riley, 1994) ve konuşulan toplam hecelerin en az şiddeti kekeleyen hecelerin en az% 3'ü kadardı. Kekemeliğin şiddetini, hastadan duygusal olmayan bir olayı tanımlamasını ve 500 heceli standart pasajlardan okumasını isteyerek değerlendirdik ( Maguire ve diğerleri, 2000a ). Kaydedilen videolar ve ses kasetleri, kekemelik sıklığını (% SS), kekemeliğin süresini, toplam konuşma süresine göre kekemede harcanan zamanı (% TS) ve genel kekemelik şiddet puanını belirlemek için analiz edildi ( Maguire ve diğerleri, 2000a). Hiçbiri çalışmadan en az 6 ay önce ve çalışma süresi boyunca konuşma terapisi almıyordu. Hepsinin önceden kekemeliğin farmakolojik tedavisi geçmişi yoktu. Süjeler, önemli tıbbi sorunları varsa, önceden antipsikotiklerle tedavi öyküsü varsa veya psikoaktif ilaçlar veya kötüye kullanım ilaçları kullanıyorlarsa, çalışma dışı bırakıldı. Kaliforniya Üniversitesi, Irvine'deki kurumsal inceleme kuruluna uygun olarak çalışmadan önce bilgilendirilmiş onam alındı.
Prosedür
Kriterleri karşılayan denekler, 2-4 haftalık bir başlangıç dönemi boyunca iki kez kekemelik şiddeti derecelendirildi ( Maguire ve diğerleri, 2000a). Daha sonra, risperidon veya aynı görünen plasebo hapları ile 6 haftalık tedavi almak üzere rastgele atandılar. Risperidon alanlara geceleri günlük 0,5 mg başlandı. Doz, maksimum 2.0 mg / gün'e kadar tolere edildiği üzere dört veya daha fazla günde bir 0.5 mg / gün artırılmıştır. 6 hafta boyunca ilaca uyum, kekemelik şiddeti, yan etkiler, tolere edilebilirlik 2 haftada bir derecelendirildi. Kekemelik şiddeti de risperidon veya plasebo tedavisinden sonra değerlendirilmiş ve kaydedilmiştir. İlaç uyumu, katılımcıların günlük yazılı kayıtlarına bakılarak değerlendirildi ve verilen hapların sayısı ile iade edilen hapların sayısı karşılaştırılarak doğrulandı.
Denekler, biri randomize plasebo / ilaç tedavisinden önce ve biri hala çift kör tedavi görürken 6 haftada olmak üzere iki FDG PET taraması aldı (tarayıcının ölçülen çözünürlüğü düzlemde 7.6 mm ve z-boyutunda 10.9 mm idi). . FDG, konuşma sırasında aktive olan beyindeki bölgesel glikoz metabolik süreçlerini görselleştirmek için belirteç olarak kullanılmıştır ( Wu ve diğerleri, 1995 ). Glikoz metabolizmasını görselleştirmek için denekler, tarayıcıya girmeden önce 30 dakika boyunca başka bir kişiye duygusal olarak yüklenmemiş bir makaleyi yüksek sesle okur. Görüntüleme görselleştirme için FDG alımına izin verme standardı olarak otuz dakikalık sesli okuma seçildi.

Gerald A. Maguire,Bo Ram Yoo and Shahriar SheikhBahaei
Rf:
https://www.frontiersin.org/articles/10.3389/fnins.2021.598949/full

https://eurekalert.org/

Kekelemede araştırma ve ilaç tedavisi hakkında kısa bir yazı..

Kekeleyen insanlar ve bunlara bağlı kişiler, ya sorunu ortadan kaldırmanın ya da etkisini azaltmanın yollarını arıyorlar. Engelsiz veya kekemesiz normal konuşma isterler. Bazı insanlar yıllarca denedikten sonra hayal kırıklığına uğrar. Birçok sahtekarlığın bu insanların umutlarını sömürmeye çalışmasının nedeni budur. Parayı kullanmak için bu insanları sahte ilaçlarla ve hatta operasyon prosedürleriyle tuzağa düşürmeye çalışacaklar. Eğer farkına varma gecikirse, mağdurlar kısmi vücut işlevlerini kaybederler veya sağlığa zarar verirler ki bu, kaybettikleri paradan çok daha değerlidir. Dünya çapında nüfusun% 1-3'ü kekemelikten bir şekilde etkilendiğinden, çözüm üretmek için araştırma yapmak için büyük bir pazar. Çözüm, kendi kendine uygulanabilecek kadar basitse, pazar ve oyuncuları büyük kazanmayacaktır.



Dünya çapında nüfusun% 1-3'ü bir şekilde kekemelikten etkilendiğinden, çözüm üretmek için araştırma yapmak için büyük bir pazar.
Akademisyenlerin ve bilim adamlarının araştırma yazılarını incelersek, kekemelik nörolojik bir bozukluk olarak kategorize edilir, bu da kekeleyen veya kekeleyen kişilerin beyinlerinin normal insanlardan farklı olduğu anlamına gelir. Bu sorunun kalıcı olduğunu ve etkilerinin sadece psikiyatrik ilaçlar, güçlü ilaçlar ile zihni kısmen uyuşturmak için daha düşük seviyede çalıştığını bildirmek için beyin modellerine bakmak için MRI ve diğer görsel teknolojiler ve testler kullandılar. İlacın sarhoş edici etkisi nedeniyle kişinin daha az Kekemeyle konuşmasına neden olabilecek işlevsellik düzeyi.
Zihni kısmen uyuşturmak için güçlü ilaçlar, böylece daha düşük işlevsellik düzeyinde çalışıyor.

Tüm bu insanların çabalarını ve araştırmalarını bir kenara bırakmak istemiyorum ama onlara katılmıyorum. Kendi işleri olduğu için işlerini yapıyorlar ve geçimini sağlamak için yaptıkları da bu. Bu insanların çoğu kekelemenin zorluklarını hiç yaşamamış ve bunun içerdiği duygu ve duyguları tam olarak bilmiyor. Kekeleyen kişinin karşılaştığı korku ve endişe düzeyinin farkında değildirler. Harika bir konuşmacı olmak ve güçlü bir kişilik geliştirmek için Kekemelik ile olağanüstü bir şekilde savaşan insanları bilemezler. Araştırmacılar tarafından önerilen ilaç (güçlü ilaçlar şeklinde) kekemelik sorununu çözmek yerine sağlığa zarar verecektir.
Bu insanların çoğu kekelemenin zorluklarını hiç yaşamamış ve bunun içerdiği duygu ve duyguları tam olarak bilmiyor.
Son olarak, insanların seçimidir. Kekelemeyi (kekemeliği) yenmek için çok çalışabilir veya kekemeliği iyileştirmek için ilaç alabilirler. Benim önerim, kekemelik sorununu çözmek için herhangi bir ilaçtan kaçınmak ve sert konuşma pratiğini düzenli ve disiplinli bir şekilde kullanmaktır. Şimdi, seçim senin.

Anshuman Sharma(medium.com)