Merhaba,

Alıntı:Siz ve emre bey almanyada yaşadığınız için emrey beyin gösterdiği modifikasyon şeklini biliyorsunuz diye soru sormak istedim çünkü emre bey pek foruma giremiyor .

bu teknikte ilk çok yumuşak başlanıp yavaşca uzatarak yapılıyor o kısımda sıkıntı yok fakat mesala bende bazen konuşmada belli olmuyor belki fakat uzun kelimelerde zorlanma hissi yaaşıyorum mesala - "Kullanmadım" kelimesinde "lanmadım" ı söylerken L de biraz zorluk yaşıyor hissi veriyor  bu normalmi çünkü ben "lanmadım" yerini söylerken hızlı geçiyorum orayı yavaşmı söylemek lazım bide kelime ortasında diyelim takıldık takıldğımız yeridemi aynı şekil modifikasyonla yapıcaz örnek"kkkuuuuullanmmmaadım" şeklindemi şimdiden teşekkürler

Bu soru mutlaka başka insanları da ilgilendirdiğinden açık ortama aldım ki başkaları da görsün ve cevaplayabilirlerse cevaplasınlar.

Benim diyeceğim şu: Ben kendim Kassel Kekemelik Terapisi'nin yöntemini çok iyi biliyor değilim. O yüzden size Kassel'in modifikasyon yöntemi çerçevesinde değil de kendi uyguladığım yöntemler çerçevesinde cevap vermeyi uygun buldum.

Birincisi şu: L harfiyle zorluk yaşamayan pek bir kekeme tanımıyorum. L benim de en çok takıldığım harflerden biri. Bu arada ince L kalın L'den daha zor geliyor.

Ben senin 'kullanmadım' derken yaşadığını söylediğin sorunu çok iyi anlıyorum. Ben anılan zorluğu farkettiğimde genellikle gaz veriyorum. Bu da dinleyenlere vurgu gibi gelebilir. Ama 'kullanmadım' gibi bir kelimede sorun değildir. 'Kullandım' olsa tabi 'LAN' hecesini vurgulu konuşmak dinleyiciye tuhaf gelebilir ama burada iki seçenek arasında tercih yapmamız lazım: 

• Yabancılaştırılmış bir tarz ile konuşarak dinleyicinin dikkatini çekmek
  
• Yanlış vurgu yaparak dinleyicinin dikkatini çekmek.
  

İkisi de tatmin edici gelmeyebilir ama çaresizlikten ikisi arasında seçim yapmamız lazım. 
Ben mesela en ufak bir farkı bile hissediyorum. Ama o zaman kendi kendime 'işte kekemeliğimden öyle oldu' deyip sorun yapmıyorum.

Sonuçta sen kendini nasıl rahat hissedersen o iyidir. Yani ben sana 'şöyle veya böyle yap' dediğimde kendi kendini rahat hissetmiyorsan ben haksızım. Sana öğüt vermekten başka bir şey yapamıyorum, kendin denemen lazım. 
Ne yapsak kekemeliği ortadan kaldıramayız, sadece kekemelik tarafından kontrol edilmek yerine kendin kekemeliği kontrol etmen konusunda yardımcı olabiliriz.

Şunu düşün: normal konuşan bir insan konuşmasını hiçbir şekilde kontrol etmek zorunda değil. Herşey kendiliğinden gelişiyor, kendisi sadece ne söylemek istediğini bilmeli. Biz kekemelerde öyle değil. Ne söyleyeceğimizi belirledikten sonra bir de 'acaba söyleyebilecek miyim' sorusu vardır. Söyleyeceğimiz kelimeleri takılma tehlikesi var mı diye tarar, gerekirse başka kelimelerle değişiriz veya araya doldurucu bir kelime sıkıştırarak erteleriz.

Sana tavsiyem: her zaman istediğin kelimeyi takılsan da takılmasan da söyle. Takılacağın anda modifikasyon uygula. Modifikasyon ilk denemede başarılı olmazsa kes ama ağız şeklini değiştirme. Yeniden nefes al ve kontrollü bir şekilde kaldığın yerden devam et. Kelimeyi (kekeleyerek veya modifikasyonla) bitirdikten sonra düzgün ve kontrollü tekrarla. Kontrollü dediğim ağız hareketlerini (dil, dudak, damak vs.) iyice hissederek söyle.

Bunu egzersiz amaçlı yap gerekirse çevrendeki insanlara anons et. De ki terapi alıyorum, terapistim dedi ki her takıldığım ve modifikasyon uyguladığım kelimeden sonra aynı kelimeyi düzgünce tekrarlayacakmışım. (Hani şaşırmasınlar diye)

Kekemelerin genel olarak yaşadıkları bir fenomen: kekeledikleri bir kelimeyi bitirebildikten hemen sonra genellikle o kelimeyi bir daha rahatça söyleyebilirler. Ama iki-üç cümle sonra aynı kelime bir daha karşılarına çıkarsa tekrar aynı sorunu yaşayabilirler. Bunu bilmek bile insanı rahatlatabilir. Yani ben ahmak değilim kekemeliğin fıtratında var diye.

Sana ayrıca şu yazıyı tavsiye ederim.
http://kekemelikforum.com/konu-kahnemann-in-sistem-1-sistem-2-teorisi-ve-kekemelik.html
Sana başarılar dilerim
Petra