Kolay, cazip ve eforsuz kekemeliği yapmada sizce gizli kekemeler mi daha çok zorlanıyor yoksa açık kekemeler mi. Başta isterseniz gizli ve açık kavramlarını tanımlayalım. Gizli kekeme; Dışarıdan bakıldığında kekeme değil gibi, tetikte akıcılığa sahip , her an blok gelme ihtimaline karşı alarm durumunda, bu yüzden sürekli söyleyeceği cümlede kekeleyeceği kelimeleri tarar ve öyle bir durum varsa hileli davranışlar sergiler. Açık kekeme: Konuşurken direk kekeme olduğu bellidir. Bariz bloklar gösterir.
Bence gizli kekemeler daha çok zorlanır. Çünkü gizli kekemeler de özellikle gizlenmiş kaçınma davranışları daha fazladır. En ufak akıcısızlığa tahammülü yoktur. Biraz mükemmeliyetçidir. Kolay kolay kekeleme gösteremez. Bununla ilgili zihninde müthiş bir direnç vardır. Kolay ve gönüllü kekelediği zaman çıplak kekemeliğiyle karşı karşıya kaldığı için yıllardır gizlediği ve sürekli kaçınarak büyüttüğü canavarıyla aşikar bir şekilde karşı karşıyadır. Canavarının onu yiyeceği düşüncesine sahiptir belki de. Gündelik hayatında en ufak bir takılmayla bile o gününü kendine zindan etmiş biri gizli kekemeye açıktan hadi gel kekeleyelim ve bundan sonra ara sıra bilerek bu şekilde kekele deyip bunu ondan beklemek çok basit değildir. Kendisinin bile tahmin edemeyeceği zihinsel dirençleri ortaya çıkacaktır. Gizli kekemelere tavsiyeler;
+ Gerçekten halen zihninizde “Sen kekeme değilsin” diyen ve kekemeliği kabul etmeyen bir tarafınız var. Maalesef durum öyle değil. Yüzeye çıkarmaktan korktuğunuz kekemeliği gizlemeyi bıraksanız durumu apaçık göreceksiniz. Bunu nasıl anlarsınız. Zihninize sorun, duygularınıza sorun. Kaçınma davranışı sergileyip sergilemediğinize bakın. Ondan sonra artık gerçeği ortaya koyun ve kabul edin.
+ Kabul sürecinden sonra kabul ettiğiniz şeyi kendinize ve etrafınıza ispat edin. Kaçındığınız kelimeleri bilerek kullanın. Evet blok yaşayacaksınız. O zaman gerçekten yüzleşmiş olacaksınız işte. Ondan sonra savaşın başladığını göreceksiniz.
+ Başta kekelemeyle veya bloklarla değil bunları yaşamanın korkusuyla mücadele edin. Evet bu gizli bir kekeme için büyük bir challengedir. Hatta hayatının dönüm noktalarından biridir. Şu ana kadar etrafındaki herkes onu yüzde 90-95 akıcılıkla biliyorken (tetikte akıcılıkta) , gerçek kekemeliğini orataya koyduğunda belki de akıcılığı yüde 70 lere 60 lere düşecek. Ama orjin ve gerçek hali budur. Kendisini kandırmaya gerek yoktur.
Açık kekemeler ise bu konuda biraz daha şanslı olduklarını iddia edebilirim. Çünkü zaten kekeme olduğu aşikardır. Herkes de onun kekeme olduğunu bilmektedir. Eğer hiçbir yerde susma davranışı sergilemediyse kısmen de duyarsızlaşmış olabilir de. Bu açıdan baktığımda açık kekemelerin – belki bu tabir ne kadar doğru bilmiyorum- kaybedecek daha fazla birşeyleri olmadıkları için gönüllü ve kolay kekemeliği daha az zorlanarak yapabileceklerini düşünüyorum.
+ Açık kekemeler ilk planda direk daha fazla konuşmaya ve daha fazla kekelemeye çalışsınlar.
+ Özellikle hiç kekelemediği kelimelerde bile, isteyerek yalandan kekeleme yapsınlar.
+ Sürekli blok yaşama korkusu varsa rahat olduğu kelimelerde bazen abartarak kekeleme yapsınlar ki duygularındaki korku ve kaygıyı azaltmayı öğrensinler.
+ Korkulmayan kelimelerle başlanan kolay kekemeliği artık iyice çoğu yerde korkmadan çekinmeden, göz temasını kesmeden kullanmaya devam etsinler.
+ Sonra zaten kendileri kendi duygularındaki değişimi gördüklerinde nerede ne yapacaklarına karar vereceklerdir. Self terapi buna diyorlar işte.
Bence gizli kekemeler daha çok zorlanır. Çünkü gizli kekemeler de özellikle gizlenmiş kaçınma davranışları daha fazladır. En ufak akıcısızlığa tahammülü yoktur. Biraz mükemmeliyetçidir. Kolay kolay kekeleme gösteremez. Bununla ilgili zihninde müthiş bir direnç vardır. Kolay ve gönüllü kekelediği zaman çıplak kekemeliğiyle karşı karşıya kaldığı için yıllardır gizlediği ve sürekli kaçınarak büyüttüğü canavarıyla aşikar bir şekilde karşı karşıyadır. Canavarının onu yiyeceği düşüncesine sahiptir belki de. Gündelik hayatında en ufak bir takılmayla bile o gününü kendine zindan etmiş biri gizli kekemeye açıktan hadi gel kekeleyelim ve bundan sonra ara sıra bilerek bu şekilde kekele deyip bunu ondan beklemek çok basit değildir. Kendisinin bile tahmin edemeyeceği zihinsel dirençleri ortaya çıkacaktır. Gizli kekemelere tavsiyeler;
+ Gerçekten halen zihninizde “Sen kekeme değilsin” diyen ve kekemeliği kabul etmeyen bir tarafınız var. Maalesef durum öyle değil. Yüzeye çıkarmaktan korktuğunuz kekemeliği gizlemeyi bıraksanız durumu apaçık göreceksiniz. Bunu nasıl anlarsınız. Zihninize sorun, duygularınıza sorun. Kaçınma davranışı sergileyip sergilemediğinize bakın. Ondan sonra artık gerçeği ortaya koyun ve kabul edin.
+ Kabul sürecinden sonra kabul ettiğiniz şeyi kendinize ve etrafınıza ispat edin. Kaçındığınız kelimeleri bilerek kullanın. Evet blok yaşayacaksınız. O zaman gerçekten yüzleşmiş olacaksınız işte. Ondan sonra savaşın başladığını göreceksiniz.
+ Başta kekelemeyle veya bloklarla değil bunları yaşamanın korkusuyla mücadele edin. Evet bu gizli bir kekeme için büyük bir challengedir. Hatta hayatının dönüm noktalarından biridir. Şu ana kadar etrafındaki herkes onu yüzde 90-95 akıcılıkla biliyorken (tetikte akıcılıkta) , gerçek kekemeliğini orataya koyduğunda belki de akıcılığı yüde 70 lere 60 lere düşecek. Ama orjin ve gerçek hali budur. Kendisini kandırmaya gerek yoktur.
Açık kekemeler ise bu konuda biraz daha şanslı olduklarını iddia edebilirim. Çünkü zaten kekeme olduğu aşikardır. Herkes de onun kekeme olduğunu bilmektedir. Eğer hiçbir yerde susma davranışı sergilemediyse kısmen de duyarsızlaşmış olabilir de. Bu açıdan baktığımda açık kekemelerin – belki bu tabir ne kadar doğru bilmiyorum- kaybedecek daha fazla birşeyleri olmadıkları için gönüllü ve kolay kekemeliği daha az zorlanarak yapabileceklerini düşünüyorum.
+ Açık kekemeler ilk planda direk daha fazla konuşmaya ve daha fazla kekelemeye çalışsınlar.
+ Özellikle hiç kekelemediği kelimelerde bile, isteyerek yalandan kekeleme yapsınlar.
+ Sürekli blok yaşama korkusu varsa rahat olduğu kelimelerde bazen abartarak kekeleme yapsınlar ki duygularındaki korku ve kaygıyı azaltmayı öğrensinler.
+ Korkulmayan kelimelerle başlanan kolay kekemeliği artık iyice çoğu yerde korkmadan çekinmeden, göz temasını kesmeden kullanmaya devam etsinler.
+ Sonra zaten kendileri kendi duygularındaki değişimi gördüklerinde nerede ne yapacaklarına karar vereceklerdir. Self terapi buna diyorlar işte.