Mobil giriş için Tapatalk uygulaması kullanılabilir.
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Nefes Egzersizinin Kekemeliğe Etkisi
koray
#1
Nefes Egzersizinin Kekemeliğe Etkisi
Kekemelik, Van Riper ve Emerick (1990) kekemeliği, konuşmanın akıcılığının normal olmayan şekilde bir sesin ve ya hecenin yinelenmesi, uzatılması ya da çabalama ve kaçınma davranışları ile engellenmesi şeklinde tarif etmişlerdir.
Kekemelik, henüz nedeni tam olarak bilinmeyen bir durumdur.

Yapılan beyin araştırmalarının sonucunda, kekeme bireylerin sol beyinlerindeki gri maddenin beyaz maddeye göre fazla olduğu; konuşmanın beyinde atipik lateralize olduğu, her iki hemisferde de temsil edildiği ve bu nedenle konuşma akıcılığının etkilendiği belirtilmektedir.
Ayrıca, kekeme bireylerle yapılan görüşmelerde, kekemeliğin ortaya çıktığı dönemde (literatürde %60 civarı, benim görüşmelerimde %26) yaşanan bir korkudan bahsedilmiştir. Yine bu görüşmelerde (Literatürde %20-25, benim görüşmelerinde yaklaşık %60) ailede genetik bir öykü olduğu bildirilmiştir.
Kekemelik Terapisinde uygulanan yöntemler, Lidcombe terapi, Stuttering Modification (Kekemelik-modifikasyon), Akıcılık Şekillendirme (Fluency shaping), Bütünleştirici Yaklaşımlar (Fluency shaping ve Stuttering Modification karışımı) dır.
Bunun yanında alanda uygulanan bir çok terapi olduğunu duymaktayız. Bunlar;
Uzatmalı konuşma (Örneğin, “Buuu gün hava çooook sıcak…”), Heceleyerek konuşma (Be-nim-a-dım-sa-vaş gibi), Konuşurken elle veya kalem gibi nesnelerle tempo tutma şeklinde yapılan uygulamalar yapılmaktadır. Bu yapılanlar, olumsuz duygu oluşturan bir konuşma şeklini yine olumsuz duygu oluşturacak başka bir konuşma şekliyle değiştirmekten öteye gitmez. Belki kekeme birey bloklardan kurtulur ama istemediği dikkatleri üzerine çekmeye devam edecektir. Ayrıca bu yapılanların bilimsel hiç bir temeli yoktur. Yukarda yapılan uygulamaların bir benzeri de nefes egzersizleri yapılmasıdır. Tüm terapi nefes egzersizi üzerine kurulmuştur.

Evet doğru nefes alma önemlidir. Akıcılık Şekillendirme (Fluency shaping) yönteminde “Doğru nefes” diye basamaklandırılır. Ama alanda uygulanan (Özellikle belirtmek isterim, Konuşma terapisti olmayan kişilerin uyguladığı) “Nefes egzersizi” yöntemiyle kekemeliği yenme yaklaşımı nefes egzersizini basamak olarak değil terapinin bütünü olarak uygulamaktadır.
Son günlerde elime geçen “bilmem kaç boyut terapisi” kitabında nefes konusunda kekemelerin üç hata yaptığını ileri sürer. Birincisinde kekemelerin nefeslerini alıp tuttuklarını ve tutarak konuşmaya çalıştıklarını ileri sürer. Diyafram nefesinin ses tellerine yapılan baskıyı azalttığını ve bloğu kaldırmayı sağladığını iddia eder. Halbuki bu bahsedilen, doğrudan, kekeme bireylerin çoğunda olan “blok” şeklinde takılmadır. Bunu kekeme bireyler tercih etmezler ya da hata olarak yapmazlar. Kekemeliğin doğasında olan bir durumdur ve kekeme biri bunu doğal şekilde kontrol edemez.
Diğer iki hatayı da, kekeme bireylerin akciğerlerindeki nefesi boşalttıktan sonra konuşmaya başlama ve nefes alırken konuşmaya çalışma olarak belirtmektedirler. Evet, kekeme bireyler böyle hatalar yapmaktadırlar. Benim danışanlarımda da benzer hataları gözlemledim. Bu hatalar, kekeme bireylerin kekemelikten kurtulma davranışları olarak ortaya çıkarlar. Bu durum akıcılık şekillendirmede ciddiye alınır ve tüm terapi boyunca doğru nefes teknikleriyle ve kontrollü konuşmanın öğretilmesiyle düzeltilir.
Işin aslı doğru nefes alma, derin nefes alma ya da diyafram nefesi insanlar üzerinde rahatlamayı sağlayan (Stres Yönetme, heyecan azaltma ve korkuyu yenme için) uygulama olarak ta önerilmektedir. Bu anlamda Nefes Egzersizleri ile ilgili gazetelerde;
Heyecanınızı Yenmek İçin Egzersiz Yapın

Nefes Alma Egzersizi

İyi bir nefes alma egzersizi, iyi bir nefes almakla baslar. Oturduğumuz koltuk ya da sandalyede arkamıza yaslanarak oturmalıyız. Sağ elimizi göbeğimizin üstüne, sol elimizi göğsümüzün üstüne koymalı ve gerekirse gözlerimizi kapatmalıyız. Zihin, nefes alıp vermeye odaklanmalı, nefesi burnumuzdan alıp ağzımızdan vermeliyiz. Bunun için de hayali olarak ciğerimizi ikiye bölmeli ve ciğerlerimizdeki havayı tamamen boşaltmalıyız. İçimizden “biiir” diyerek ciğerimizin yarısını, sonra “ikiii” diyerek tamamını doldurulmalıyız. Ellerinizin yukarıya doğru hareket ettiğini göreceksiniz. Bu arada dört beş saniye kadar içerde nefes tutulmalıdır. Burnumuzdan aldığımız nefesi bu sefer, ağızdan vermeliyiz. Yine içerdeki nefesi kibar bir şekilde “biiir” diyerek yarısını, “ikiii” diyerek geri kalan kısmını boşaltmalıyız. Ellerinizin aşağıya doğru indiğini göreceksiniz. Yeni bir nefes alma egzersizine başlamadan önce dört beş kez normal nefes alınmalıdır (2).

Bu egzersizler stresi hemen alıyor!
Nefesiniz Her Şeyiniz
Doğru nefes almayı bilmek çok önemli. Burnunuzdan alacağınız ve diyaframınızı şişireceğiniz yavaş ama derin nefesler alın. Kısa bir gevşeme egzersizi için şunları uygulayabilirsiniz: Sandalyeye dik oturun, ayaklarınızı tam olarak yere basın. Kollarınızı yanlardan aşağı doğru bırakın ve gözlerinizi kapatın. Nefes alırken başınızı yukarı doğru kaldırıp nefesinizi verirken başınızı göğsünüze yaklaştırabilirsiniz. Bunu üç defa tekrarladıktan sonra derin bir nefes alın ve sakince verin.
Bundan sonraki nefes alışlarınızda; omuzlarınızı yukarı doğru kaldırın, yine gözlerinizi kapatın ve öne doğru eğilerek alnınızı önce sol sonra sağ dizinize doğru yerleştirin. Bu egzersizi de üç kez tekrarladıktan sonra gözlerinizi yavaşça açın. Egzersizleri düzenli yaptığınızda stresle mücadelenin ilk ve en önemli adımlarından birini atmış olursunuz (3).

Korkuyla Baş Etmeye Yönelik Acil Durum Yöntemleri

Gözler kapalı olarak nefes döngülerini saymak, soluk almak ve soluk vermeyi döngü olarak alarak nefesin içeri girmesi, aşağı inmesi, alt karın bölgesinin şişip inmesi ve nefesin dışarı çıkması hissine odaklanmak.
Gözler yarı açık olarak nefes döngülerini saymak, gevşekçe odaklanmış bir şekilde yere bakarak soluk verme , bir es verme ve sonra yine gevşekçe odaklanarak soluk almayı bir döngü olarak kabul etmek; bir süre sonra popolarımızın sandalyeye veya yere değdiği hissine ilişkin farkındalık geliştirmek…
…Nefesi saymadan, soluk alıp verirken alt karın bölgesinin şişmesine ve inmesine odaklanmak ve bedenin tüm enerjilerinin ahenkle aktığını hissetmek (4).

Gibi haberler vardır. Nefes egzersizlerini heyecanı, stresi ve korkuyu yenmek için kullanmayı önermektedirler. Önerilen şekilde nefes egzersizi yapıldığı zaman bahsedilen olumsuz duygulardan kurtulabileceğimiz iddia edilmektedir.
Kekemelik, sadece bir konuşma engeli değildir.  Kekeme olmak, kişiye farklı bir sosyal ve ekonomik dezavantaj oluşturur. Kekemelik bir iletişim bozukluğu olmasına rağmen, soruna eşlik eden duygusal bir yönü vardır. Kekemeliğin doğal yapısı, bireyin duygusal düzenini bozabilir. Kekeme bireyler, özellikle çocuklar, hayal kırıklığı, utanma ve kızgınlık hissedebilirler.
Akçamete ve Baydıkın aktardığına göre “Kekeme bireyin sözel iletişimde olumsuz deneyimler yaşaması, konuşmanın zor olduğuna, kendi konuşmasının yetersizliğine, diğer insanların konuşmasını olumsuz olarak değerlendirdiklerine inanmasına, konuşmaya ilişkin endişe hissetmesine, bazı kelime ve konuşma durumlarından korkmasına yol açmaktadır Tüm bunlara sözel iletişime ilişkin olumsuz davranışlar da katılmaktadır. Birey korktuğu kelime ve durumlardan kaçmak için çeşitli stratejiler geliştirmektedir. Olumsuz sözel iletişim tutumlarına sahip kekeme birey sözel iletişim gerektiren ortamlardan uzak durmaya çalışmakta ya da sözel iletişimi tümden bırakabilmektedir. “ (1).  Bunun yanında bazı kekemelik forumlarında kekeme bireylerin kendi paylaştıkları olumsuz duygularıda var. 

Örneğin, Üyenin birinin paylaşımı,
Öncelikle tüm grup üylerine mutlu pazarlar diliyorum… Gruptaki evli arkadaşlara abilerime ablalarıma ve de kardeşlerimin bir konuda yorumlarını bekliyorum..Bende sizler gibi bir kekemeyim ağır bloklar yaşıyorum bazen harf dahi cıkmadığı oluyor ağzimdan buna ek olarakta kekemeliğim daha cok gizli kekemelik konusurken sözcükleri önceden seçiyorum takilacagım kelimeler yerine eş anlamli yada başka kelimeler getirerek bir nevi kaçıyorm kekelemekten ama tabiki her zaman işe yaramiyor ve illaki hazırliķsiz yakalandığım ve mecburen kullanmakta olduğum kelimeler cıkıyor ve tabiki söyleyemiyorum mesela adım gibi.. soracağım soruya gelince benim en büyük korkum evlilik daha doğrusu nikah masasi ..orada memur adınız soy adınız anne adı baba adı diye sorcak ve ben o kadar kalabaliķ önünde heyecan ve stresten takılıp kalacağım işin acı tarafı ise herkesin elinde telefon nikahi cekiyor olacaklar ve bu anıda kaydedicek o telefonlar ve ben böyle bir durumu kaldırabilecek bir psikolojide değilim bu benim için yıkım olur…
Başka bir üyenin paylaşımı ise
…kendımı nasıl anlatsam bilemiyorum 7 yasında kekelemeye başladım sonradan ortaokulda biraz düzelttım kelımelerı kendım seçiyorum ve o kelımede biliyorum kı takılmıcam devam edıyorum neyse böyle zaman geçti 17 yasımda işe girdım 5 yıl calıstım kımse farketmedı… bazen sanıyorum haa tamam gecmıs dıyorum olmadık yerde konusurken farkedıp susuyorum ya da kısa kesıyorum lafı o dönemde çalısırken diksıyon hocası geldı herkese kurs vermek için ozaman bır bahane bulup ayrıldım çünkü herkes ismini kendini tanıtıyor o durumdan kurtulmak ıstedım orda kalırsam biliyorum kekelıcem bır heyecan var içimde volkan patlıyor mümkün degıl konusamam birde o durumda arkadaşlarımda ögrenmıs olacaklardı hiç birseyi göze almadan çıktım…

İşte bu duygular kekeme bireylerde yaygındır. Kekemelik terapisinde Nefes Egzersizi, kekeme bireylerin kekemelik nedeniyle yaşadığı stres, hayal kırıklığı, korku duygularına yönelik rahatlama sağlayabileceği için başarılı gözüküyor olabilir.  Ama bu durum maalesef geçici olmaktadır. Çünkü kekemelik yerinde durmaktadır ve nefes egzersizi anlık rahatlamalar sağlamaktadır.

Ama kekemeliğin yarattığı olumsuz duyguları ortadan kaldırmayı hedefleyen ve bilim çevrelerinde de kabul gören bir yöntem vardır. Stuttering Modification tekniğinde hedef, kekeme bireyleri oldukça rahatsız eden blokları tekrarlamaya veya uzatmaya dönüştürüp invivo çalışmalarıyla hayatın içinde kullandırarak duyarsızlaştırmaktır. Burada ulaşılmak istenen, kekemeliği ortadan kaldırmak değil, kekemeliği kabullenerek olumsuz duygulardan kurtulmak ve akıcılığı arttırmaktır. Ve yapılan çalışmalar etkili bir yöntem olduğunu göstermektedir.

Bir diğer yöntem ise Akıcılık Şekillendirme (Fluency shaping) yöntemidir. Bu yöntemde de hedef kekemeliği ortadan kaldırmak değildir. Hedef, kekemeliği kontrol altına almaktır. Doğru nefes, yumuşak başlama ve yavaş konuşma, süreç içinde öğretilerek kekemelik kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır. Yapılan çalışmalar bu yönteminde başarı oranının yüksek olduğunu göstermektedir. Kendi yaptığım çalışmamda da bu yöntemle yaptığım kekeme bireylerin yaklaşık %80’ninde kekemelik kontrol altına alınmıştır. Bu çalışmaya şuradan ulaşabilirsiniz…

Sonuç olarak Doğru nefes, diyafram nefesi ve nefesi doğru kullanma kekemelik terapisi içinde önemlidir. Ama terapinin kendisi olamaz, olmamalıdır. Kekemelik terapisi için doğru uzman ve doğru yöntemi bulmak çok önemlidir.  Kekemeliğin yaşattığı olumsuz duyguların yanına, kekemeliği yenme çabasında yaşanan (başarısızlığı baştan belli olan ya da başarısızlık oranı yüksek yöntemlerin yarattığı) olumsuz duyguları eklememek gerekir. Bu yüzdende yardım alacağınız yegâne meslek grubu Dil ve Konuşma Terapistleri olmalıdır…
    
 Savaş Çelik
Uzm. Dil ve Konuşma Terapisti
 
 
Kaynakça

  1. Akçamete G., Baydık B. 7-15 Yaş Grubundaki Kekeme Olan Ve Olmayan Bireylerin Sözel İletişim Tutumlarının Karşılaştırılması. ÖZEL EĞİTİM DERGİSİ – 1999 • Cilt 2 (3) 75-86 http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/39/46/402.pdf

  2. https://www.sabah.com.tr/egitim/2013/05/...rsiz-yapin

  3. http://www.hurriyet.com.tr/kelebek/sagli...r-40068191

  4. https://studybuddhism.com/tr/tibet-budiz...basa-cikma

Fluency shaping için örnekler:
"Nefes alışverişi yönetimi, konuşmaya nazik bir şekilde giriş yapma ve konuşma hızını düşürme ile devam edin; daha sonradan, normal prosodik özellikleri şekillendirin.
Yavaş yavaş kontrollü konuşmaya yönlendirin ve en sonunda, doğal ortamlarda daha spontane konuşmalara doğru yönelin".



Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi
  Tarih: 25/11/2024, 08:32