Merhaba Alev hanım,
yukarıdaki yazınızdan ziyade - müsaadenizle - feysteki yazınızı (kısmen) buraya aktardım çünkü cevaplamak istediğim bazı konular vardır.
Alevdzn yazdı:Ben Alev. Hatice ablanın seslendiği Alev. 1 haftaya kadar içimde anlatımı tarifsiz endişe, korku ve evladıma karşı bir korku vardı. Çünkü kızım kekeme ve okula 1. Sınıfa başladı.
Aslında kekemeliği 2 sene önce bir erkek kardeşi olmasıyla başladı. Kesinlikle tek nedeni kardeş kıskançlığı değildi... Benim üstüste 2 ameliyat olmam sonrası sürekli benim için endişe etmesi, sonrasında zorlu bir hamilelik dönemi geçirmem kardeşi doğduktan sonra 5 gün kuvozda kaldı ve ilk defa kızım anneannesinde kaldı. Kızımla biz herşeyi beraber yapardık yemeğimiz uykumuz gezmemiz herşeyimiz beraberdi. Ama sonrasında zorlu bir dönemden geçmem bilemiyorum belki ona da yansıttım acılarımı sıkıntılarımı... Aslında en çok bu düşünce beni kahrediyor... Benim yüzümden oldu diye...
Kesinlikle kendinizi suçlamayın, zor durumlar ve psikolojik stres kesinlikle kekemeliğin sebebi değildir, ancak tetikleyicisi olabilir. Kekemeliğe olan yatkınlık genellikle genetiktir ve amcası da kekeme olduğuna göre baba tarafından geçmiştir. Buna da kader desek en doğrusu. Şu anda yapacağınız en önemli şey anlayış göstermek ve çocuğu güçlendirmek!
Alevdzn yazdı:Sonrası malum her duyduğumuz pedagoga götürdük. Aslında psikolojik olarak problem olmadığını söylediler hatta konuşmasu düzgün olan çocuk bile bu kadr iletişim kurmadığını söylediler.
Bu durum sıkça izlenen bir gerçektir. Kekeme çocuklar yaşıtlarına göre konuşmada daha ilerideler, daha düzgün cümleler kurar. Ancak kekemelere ve kekeme anne-babalarına sıkça empoze edilen 'düşünce konuşmadan daha hızlıdır' gibi saçmalıklara inanmayınız. Çocuğunuz takılıp tıkanırsa ne diyeceğini çok iyi bilir ancak o anda bunu yapmak durumunda değildir. Psikolojik olarak problemi olmaması da çok olumlu bir şeydir. Kekemeliğini aktif olarak ortadan kaldıramasanız da psikolojik olarak sağlıklı kalmasında aktif katkıda bulunabilirsiniz. Ve rahat, huzurlu ve anlayış gösteren bir ortam kekemeliğinin geçmesine veya önemli oranda azalmasına yol açabilir.
Alevdzn yazdı:Kekeme olmasının nedeni cok fazlaydı hiç birşeyi geri çeviremezdim. En önemli etkenlerden biriside genetik olması yani amcasının kekeme olması... Kimisi genetik dedi kimisi kendi kendinede çıkabilir dedi.
Genel varsayımlara göre kekemeliğe olan yatkınlık genetiktir. Buna rağmen ailesinde veya sülalesinde hiç kekeme akrabası olmayan kişiler de tanıyorum. Ama çoğu kendi ailesindeki başka vakalardan bahsediyor. Kekemeliğin gelişmesi için illa bir gerekçe olmalı diye bir kaide yoktur. Kimisinde kendiliğinden gelişir, kimisinde psikolojik stres sonucu baş gösterir ama kekemeliğin geçip geçmemesinde daha önceki tetikleyici unsur hiç bir rol oynamıyor.
Alevdzn yazdı:Bu düşünceler ilerledikçe onun ne anlatmak istediğini anlamak yerine konuşmasına dikkat ettikçe ben daha mutsuz o daha da konuşamaz oldu. Kısır döngü gibi bir dönemdi sonucunda kendimi psikiyatristte bulup ilaçlar kullanma dönemine girdim.
Zor bir dönemdi anaokulunda arkadaşlarının dalga geçmesiyle devam eden bir dönemdi.
Kekeme çocukların anne-babalarına tavsiye edilen en önemli şeylerden biri, çocuğun nasıl konuştuğuna değil de ne söylediklerine dikkat etmeleri. Bu bağlamda biraz da kendinizi kontrol etmelisiniz. Sizdeki sabırsızlık çocuğu negatif etkileyebilir. Çocuğunuza her zaman yeterli zaman verin ve cümlelerini tamamlamayın. Buna rağmen çok zorlandığında kendisini teselli etmeniz veya 'bu kelime herhalde çok zor bir kelimeydi, değil mi?' gibi yorum yapmanız huzurlu bir ortamda çocuğa yardımcı olabilir. Çocuğunuza her dertle annesine sığınabileceğini gösterdiğiniz zaman ileride oklulda veya arkadaş çevresinde kekemeliğinden dolayı olumsuz durumlar olursa da size sığınır ve birlikte öğretmenlerle ve arkadaşlarla konuşarak çocuğunuza destek olabilirsiniz.
Kekeme bir çocuğa verilebilecek en kötü mesaj, kekemeliğin sizi de rahatsız ettiği veya kekemelik konusunun tabu olduğu. Öyle bir ortamda yetişen kekeme bir çocuk kekemelikle ilgili tüm dertlerini içinde saklar ve ileride depresif ve içe kapanık olur.
Alevdzn yazdı:Bazen uyanıyordu günlerce kekelemiyordu. O kadar mutlu oluyorduk ki eşimle sürekli konuşsun istiyorduk ama bir sabah kalkıyorduk aynı şeyler tekrar başa dönüyordu.
Dönemsel bir kekemelik de gayet normal bir gelişmedir. Siz kekemelik hakkında bilgilendikçe bütün bunları görecek, artık endişelenmeyeceksiniz.
Alevdzn yazdı:Şimdiye kadar ben konuşma terapistine götürmeyi çok istedim ama eşim hep geçeceğini söyledi nedeni okuma yazma döneminde kekemeliğin geçtiğini söyledi ki bunu Cerrahpaşadaki konuşma bozuklukları öğretmenide söylemişti. Ne kadar doğru bilemiyorum ve bu konuda ne yapmam gerekiyor bilmiyorum?????
Çocuğun tedavi almasından ziyade bilgi almanız açısından konuşma terapistine başvurmanızı tavsiye ederim. Tabii ki burada iyisini kötüsünden ayırt etmeniz gerekir. Kekemeliğin geçip geçmemesi konusunda kesin hiç bir şey söylenemez. Ancak kızlarda geçme olasılığı erkeklere göre daha yüksektir. Yeni kekelemeye başlayan çocuklarda cins dağılımı neredeyse eşit iken yetişkin kekemelerde cins dağılımı 4:1 (kimi rakamlara göre 3:1) erkek/kadın. O açıdan Ada belki avantajlıdır. (Ama ben de bir kadınım ve dil / konuşma konusunda çok yetenekli olduğum halde kekemeliğim geçmedi)
Alevdzn yazdı:... son 1 haftadır kızımla konuşurken nasıl konuştuğuna değil ne anlatmaya çalıştığına dikkat ediyorum. Daha önce hiç böyle değildim Ada'yı diblemek yerine kekelemelerini takip ediyordum o takıldıkça ben daha agresif oluyordum ve evde resmen terör estiriyordum.
Ne diyeyim. İyi ki Hatice ablayla tanışmışsınız! Aynen öyle devam edin!
Alevdzn yazdı:Lütfen beni yargılamayın bunun suçunu kızımdaki konuşma bozukluğunun nedeni olarak kendim suçladığım için en çok kendime kızıyordum...
Bu bağlamda
Kekemelik terapisinde başarısızlık başlığı altında çevirdiğim yazıyı okumanızı tavsiye ederim.
Sizin çocuğunuzun öğretmenleri anladığım kadarıyla anlayışlıdır. Ama zannetmeyin ki pedagog olmalarıyla birlikte kekemelik gibi sorunlar için uzmandırlar. Bazen kekemelik hakkında çok yanlış bilgilere sahiptirler veya sokaktaki insanlar gibi sağda solda saçılan '10 günde geçer' gibi reklamlara inanırlar. Kekeme çocukların disiplinsiz olduklarını, bir şey yanlış yaptıklarını vs. düşünebilirler. Bütün bunların ortadan kaldırılmasından ve birlikte çocuğa huzurlu bir ortam sağlanmasından siz sorumlusunuz.
Bu konuda herkes duyarlı olursa Allah'ın izniyle belki kızınızın kekemeliği de geçer, daha yaşı müsaittir.
Ama geçmezse dahi kızınıza kendisini kayıtsız şartsız sevdiğinizi her yerde gösterin. Ve güçlü taraflarını destekleyin, şarkı söylemek ise çocuk korosuna gönderin, piyano veya keman çalmak ise müzik okuluna gönderin, hareketliyse baleye veya cimnastiğe gönderin!
Bugünlük bu kadar... Daha başka sorularınız varsa buyurun!
Ve Ada'nın bundan sonraki gelişimi konusunda bizi haberdar etseniz çok memnun oluruz!
Selamlar
Petra