Mobil giriş için Tapatalk uygulaması kullanılabilir.
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Yetişkinlerde kekemelik terapisi: Beynin yeniden yapılanması ve olası tedavi strateji
koray
#1
Yetişkinlerde kekemelik terapisi: Beynin yeniden yapılanması ve olası tedavi stratejileri
Yetişkinlerde kekemelik terapisi, konuşmayı kontrol etmeye, akıcılığı artırmaya ve yaşam kalitesini iyileştirmeye yardımcı olabilir. Ancak, kekemeliğin tamamen iyileşmesi zordur ve konuşma akıcılığı dönemlerinden sonra tekrar kekeleme yaygın bir durumdur. Müdahale araştırmaları, her ne kadar az sayıda ve genellikle küçük örneklem büyüklüğüne sahip olsa da, konuşma ağı içinde ve dışında potansiyel işlevsel yeniden yapılanma modellerini ortaya koymuştur. Bu modeller, gelecekteki tedavi stratejileri için bilgi sağlayabilir. Aşağıda, beyindeki yeniden yapılanmanın davranışsal müdahalelere yanıt olarak gerçekleşebileceği dört olası yol belirtilmiştir:

1. Beyin yapılarını mobilize etme
Beyindeki kekemelikle ilişkili yapılar harekete geçirilebilir, bu da müdahaleye verilen nöronal bir yanıtı gösterir.
Örneğin:
Akıcılık eğitimi, yeni konuşma modellerinin öğrenilmesiyle ilişkili beyincik aktivitesini artırır.
Metronom eşliğinde konuşma ve transkraniyal elektrik stimülasyonu, akıcı konuşmayla ilişkili beyin bölgelerinde (alt frontal korteks, insula, üst temporal girus, ön singulat korteks, ek motor alan) aktiviteyi artırabilir.
Kekemeler için normalde düşük aktiviteye sahip motor ve işitsel alanlar, 8 haftalık metronom uygulamasından sonra daha aktif hale gelmiştir.
Risperidon tedavisi (D2 dopamin ve serotonin reseptör antagonistleri), konuşma hareketlerinin planlanması için kritik olan bölgeler (sol putamen, kaudat çekirdek ve sol alt frontal korteks) arasındaki bağlantıyı güçlendirmiştir.
Bu bulgular, beyindeki spesifik yapıların akıcı konuşmayı desteklemek için harekete geçirilebileceğini göstermektedir.
2. Beyin aktivitesini normalleştirme

Akıcılık eğitimi (yavaş konuşma, hafif vokalizasyonlar vb.), kekeme bireylerin beyin aktivitesini normalleştirebilir:
Sağ frontal ve parietal bölgelerdeki fazla aktivite azalır; düşük aktiviteye sahip bölgelerde ise aktivite artar.
Beynin konuşma bölgeleri arasındaki bağlantılar daha dengeli hale gelebilir.
Bu durum, terapinin konuşma sırasında daha tipik bir beyin işlevine yol açabileceğini göstermektedir.
3. İşlevsel olmayan yolları kesmek

Beyin, etkisiz yolları terk etme kapasitesine sahiptir:
Kekemelik tedavisinden/terapisi sonra hiperaktif bir beyincik bölgesinin dinlenme durumundaki bağlantısında azalma görülmüştür.
Bu, beynin terapiye uyum sağlayarak kekemeliği iyileştirme yollarını kullanabileceğini işaret eder.

4. Sağlam yapıların entegrasyonu
Motor öğrenmeyle ilgili sağlam beyin yapıları daha fazla bütünleşebilir:
Terapiden sonra, sol alt frontal girus ile sol dorsal laringeal motor korteks ve posterior üst temporal girus arasındaki etkileşimler güçlenmiştir.
Yeni konuşma modellerinin uygulanması, beyindeki mevcut yolların daha etkili hale gelmesine yardımcı olur.
Beyin nöroplastisitesi ve terapiler
Görüntüleme çalışmaları, çocuklarda beyindeki morfolojik değişimlere odaklanırken (gri/beyaz madde değişiklikleri), yetişkinlerde genellikle sadece beyin aktivitesindeki değişikliklere odaklanır.

Çocuklarda nöroplastisite (morfolojik değişimler):
Çocukların beyni, yetişkinlere kıyasla daha esnek ve değişime açıktır. Bu nedenle terapiler veya öğrenme süreçleri sırasında çocukların beyninde morfolojik değişimler (beynin fiziksel yapısındaki değişiklikler) gözlemlenir.
Örneğin, gri madde yoğunluğunda artış veya beyaz madde yollarında yeniden yapılanma gibi fiziksel değişimler meydana gelebilir.
Yetişkinlerde nöroplastisite (aktivite değişimleri):
Yetişkinlerde nöroplastisite daha sınırlıdır. Bu nedenle, terapi veya öğrenme sırasında yetişkinlerin beyninde daha çok beyin aktivitesi değişir.

Yani beynin belirli bölgelerinin daha az ya da daha fazla aktif hale gelmesi (örneğin, konuşma sırasında belirli bölgelerin daha fazla çalışmaya başlaması gibi) gözlemlenir. Ancak fiziksel yapısında, yani gri/beyaz madde yoğunluğunda çocuklardaki gibi belirgin değişiklikler genellikle olmaz.
Bu fark, çocukların beyninin şekillenmeye ve öğrenmeye daha yatkın olduğunu, yetişkinlerde ise beynin genellikle mevcut yapıyı kullanarak işlevini optimize ettiğini gösterir. Örneğin, çocuklarda kekemelik tedavisi/terapisi sırasında beyin yapısında uzun vadeli fiziksel değişimler sağlanabilirken, yetişkinlerde genellikle bu terapiler beynin işlevsel aktivitesini yeniden düzenlemekle sınırlı kalır.
Terapilerin yaşa bağlı olarak farklı hedefler belirlemesi gerektiğini işaret eder. Çocuklarda beyindeki fiziksel yapıyı değiştirecek uzun vadeli stratejiler kullanılabilirken, yetişkinlerde mevcut beyin yollarını optimize etmeye ve daha verimli kullanmaya yönelik yöntemler tercih edilmelidir.

demosfen.(Rusya Kaynaklı)
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi
  Tarih: 25/11/2024, 03:20