(17/01/2018, 14:46)tunnel79 yazdı: Youtube da bilimsel video var.Beyinde farklı ve az çalışan yerler var diyor.Ben şimdi nefesimi açmakla beynimi mi iyileştirdim.Tabi ki hayır.
Evet kekemlikte farklı ve az çalışan yerler tespit edilmiş. Bunu bir kişide değil birçok kişide farklı zamanlarda ve farklı ülkelerde tespit etmişlerdir. Bir merkezi Almanya'nın Göttingen Üniversitesi. (Tabii ki karşılaştırma amaçlı her zaman kekeme olmayan ikinci bir kontrol grubu oluyor)
Nefesini kontrol ederek konuşmayı yöneten farklı terapiler var. Ama nefesi kontrol ederek kekemeliği iyileştiremiyorsun. Sadece nefesi kontrol ettiğin sürece blokları ya önlersin ya da bunu blok çözümü için kullanırsın. Bunu neden yazıyorum?
Çözümü buldum diye hurra! dememen ve bunun sadece bir yöntem olduğunu anlaman için. Hiçbir şekilde başka bir yöntem kullan demiyorum - madem bu yöntem sana bu kadar faydalı. Fakat bir gün işlemiyorsa hüsrana uğramaman için diyorum.
Nefes kontrolü sihirli bir iksir değildir. Sadece bir yöntemdir.
Alıntı:Özel durumları bilemem tabi ki fakat eğer fısıltı ile düzgün konuşuluyorsa beyinde sorun yoktur. Sorunlar ses ile ortaya çıkıyorsa benim hissettiğim gibi çözüm ses tellerini kendine güven ve air flow ile rahatlatmaktır.
Tekrar belirteyim.Tüm bunlar sadece düzgün hava akışı ile oluyor.Nefesi verdikten sonra en az 20 saniye daha kalan havayı otomatik olarak verebiliyorum.Bunu daha önceden yapamıyordum.
Fısıltı ile düzgün konuşabilmek tek başınayken kekelememek gibi her kekemenin yaşadığı bir gerçektir. Ama fısıltıyla konuşmanın fizyolojik bir nedeni var. (Sesin devre dışı kalması.) Aynı şekilde kendi sesini işitmediğin zaman da kekemelik olmuyor. Bunu başkasının yanında konuşarak da deneyebilirsin. Bunun da fizyolojik bir nedeni vardır. (İşitsel otokontrol sistemin devre dışı bırakılması)
Kekemelerle her türlü deney yapmışlar ve bazı sonuçlar çok çarpıcıdır.
Örneğin birçok kekeme anlamsız bir yazıyı sesli okuduğu zaman kekelemez. (Yani örneğin Almanca bilmeyen biri Almanca bir yazı okursa) veya tamamen hayali bir dille yazılmış saçma sapan bir yazı olursa. Ama ne zaman ki okunan metnin konuşan için de bir anlamı varsa kekemelik tekrardan başlar.
Veya ilgili yazı okuyan kişi için bir anlam ifade etmiyorsa ama karşısındaki insan anlıyorsa (diyelim Almanca bilmeyen bir Türk bir Almanın huzurunda Almanca bir yazı okuyor) o zaman kekemelik tekrar olabilir.
İlginç değil mi?
Burada muhtemelen konuşmanın üretimi ile konuşmanın algılanmasından sorumlu bölgelerinin etkileşimi sözkonusu olabilir.
Bunlar halen uzmanlar için de büyük sırlardır ve henüz çözülmüş değildir (halbuki uzmanların da çoğu kekeme olduğu için bunları kendilerinde de deneyebilirler)
Maalesef herşey düzgün bir nefesle çözülebilseydi dünyada bunca terapi yöntemleri geliştirilmezdi.
Ama sana bu yöntem yarıyorsa hiç yılmadan devam et. Ve bizi de zaman zaman aydınlat ve ilerlemelerini anlat!
Selamlar
Petra
#kekelemek #kekemelik #vanriper