Merhaba Gökhan Bey (size bu şekilde hitap edebilir miyim?)
gokhansozumcetin yazdı:Merhabalar,
yaşım 31 ve kekemeyim.. çoğu insan gibi bir çok defa değişik teknikler denedim. kısa vadelerde başarı sağlasam da birden bire elimde olmadan gerisin geri düştüm her seferinde... Tıpkı ipe tutunmaktan yorulunca birden aşağı düşmek gibi..
Ancak en başarısız olduğum ve beni en kötü hissetmeme sebep olan şey de bilinçli kekelemem.. Ben kekelediğimi duyduğumda daha çok moralim bozuluyor ve kekeliyorum.. Kekelemezsem kendime olan güvenim artıyor , bunun olumlu yansıması oluyor bende.. Ama kekelersem de hep hep hep kekeliyorum..
Gönüllü kekemelikle kötü deneyimler edindiğinize gerçekten üzüldüm.
Ama belki bir şey yanlış da yapmış olabilirsiniz. Bunu
Alıntı: Ben kekelediğimi duyduğumda daha çok moralim bozuluyor ve kekeliyorum..
ifadenizden anladım.
Şu bir gerçek: Her kekeme kekemeliğinden dolayı çocuklukta ve daha sonraki dönemlerde aldığı reaksiyonlardan, tepkilerden dolayı kekemeliğinden nefret eder. Bazen kendinden de nefret ederek artık hiç konuşmak istemez. Her konuşma girişimi, her başarısızlık, her uğradığı alay ve her aldığı 'düzgün konuş' gibi nasihat morelinin daha da bozulmasına neden olur. Bunun sonucunda kekemeliği gizlemek, herşeyi yapıp ama asla kekelememek ister.
Fakat kekemeliğin fıtratı dolayısıyla bu mümkün değildir. Kekemelikle boğuştukça genellikle semptomlar daha ağırlaşır.
Örümcekten korkan, panikleyen bir insanın çevresini örümcekten temizlemek mi iyi yoksa insanı korumalı bir ortamda örümceklere alıştırmak mı iyi? Ne dersiniz?
Dünyayı örümcekten temizleyemeyeceğinize göre örümceklere alışmak daha iyi değil midir? Örümceği küçük bir cam kutunun içinde izleyebildiğiniz zaman size zararı dokunabilecek bir canavar değil de ufak ama zararsız bir hayvan olduğunu algılama fırsatınız oluyor.
Bir kekemenin kekemeliğini de sihirli bir formülle ortadan kaldıramazsınız. Öyleyse kekemenin kekemeliğine karşı hoş görüsünü adım adım oluşturacaksınız. Bu da işte gönüllü kekemelikle olur.
Ve şimdi size yapmış olduğunuz olası hatayı tespit etmek için bazı sorular sorayım:
- Gönüllü kekelemeyi kaç defa denediniz? Terapi görenler bu konuda tam duyarsızlaşıncaya kadar bir değil, on değil yüzlerce telefon görüşmesi yapar, günlerce dükkan dükkan kekeleyerek dolaşıp kendilerini duyarsızlaştırır.
- Gönüllü kekemelik yaparken gerçekten 'easy stuttering' (hafif/kolay kekemelik) yapmaya dikkat ettiniz mi? Yani blok oluşmadan 'a-a-affedersiniz sa-sa-saat ka-ka-kaç?' gibi yaptınız mı? Burada kontrolün sürekli sizin elinizde olması önemlidir.
Birçok insan ilkin gönüllü kekemelikten çok çekinir. Bu nedenle bunu başka bir insanla birlikte yapmanın faydası vardır. (Kekeme olsun olmasın) Çekindiğiniz, korktuğunuz zaman önce arkadaş (terapi esnasında terapist bunu yapar) gider, gönüllü kekemelik yapar, siz de sadece izlersiniz. Yeterince cesaret topladığınız zaman kendiniz yapar, yanınızdaki arkadaştan bir feedback alırsınız. Dediğim gibi bunu bir, iki değil, onlarca, yüzlerce defa yaparsınız ta ki kekelemekten hiç korkmayıncaya kadar.
Ondan sonra da bakarsınız ki neredeyse gerçekten kekelemek mümkün olmayacaktır. Ama tabii ki bu da bireysel semptomlarınıza bağlıdır.
Her insan terapist olmadan da bunu deneyebilir ama belli bir seviyeden sonra
terapist eşliğinde yapmak daha iyidir.
Sizin kekemeliğinizi bilmediğim için sizin bireysel durumunuzla ilgili de birşey diyemem. Ama öncelikle sorularıma cevap verirseniz belki size ileride daha iyi yardımcı olabilirim.
Selamlar
Petra