Costal ve Airflow
|
Bu çalışmalar sonrasında airflow ile okuma ve anlatma çalışmaları ile
Tekniğı iyice yerleştiriyorum. Sonrasında yakın çevremden başlatarak kısa cümlelerle Airflow ile konuşmaya başlıyorum.Başarı elde ettikçe dışarıya doğru açılmaya başlıyorum. 3. ayım doldu.Tüm korkularımı sildim.Nefesim hala düzgün. Artık teknik kullanmaya ihtiyacım.yok.Çünkü kekemelik kayboldu. Sadece bende mi? Hakan Kaplan da metodunu harfyen uyguladı. Diğer arkadaşlar henüz 1 aylarını doldurmadılar. Metodumu uygulamayıp hala kekeleyen halinden memnun olduğu için kekeliyordur. (04/04/2018, 07:54)tunnel79 yazdı: Metodumu uygulamayıp hala kekeleyen halinden memnun olduğu için kekeliyordur. Tunnel79, bu bir UYARIDIR. Airflow metodunu anlatman için burada ayrı bir alt forum açmış bulunmaktayız. Fakat seni takip etmeyenler ve yöntemini uygulamayanların duygularını sömürmene müsaade etmeyiz. Biz senin tüm videolarını ve yazılarını takip ediyoruz. Eğer en ufak bir kuralsızlığa rastlarsak alt forumun da kapatılır, videoların da forumdan kaldırılır. Herkesin kendi yöntemini anlatma hakkı vardır ama hiç kimsenin TEK ÇÖZÜM BENDEDİR gibi bir izlenim yaratmaya hakkı yoktur. Ayrıca: 'benim metodum' dediğin hala da Dr. Martin Schwartz'a aittir ve susma yöntemi de şu veya bu terapi yönteminde yıllarca kullanılan bir yöntem. Sana ve bir grup insana faydalı olan bir yöntem başkasına faydalı olamayabilir. Herkes kendisine mantıklı gelen metodu kendi belirlemeli. Forum adminleri
Benim metodum farklı alıştırma ve tekniklerin belli bir mantiksal sıraya göre takibidir.
Sadece airflow ve susma değildir. Öncesinde harf sorunlarini giderme, susma eşliğinde costal, Sonrasinda airflow ile okuma ve anlatma, sonrasında dışa açılarak kolaydan zora doğru konuşma durumlarına girip duygusal temizlik yapmaktır. Benim metodumu sadece airflow olarak görmeniz hala beni anlayamadığınızı gösteriyor. Tekniksiz konuşuyorum dediğim halde tekniğin 2 aya çöker diyen de sizdiniz. Anlamamak istemenize engel nedir, adminler? Hakkıyla yapan herkes çözüme ulaştı.Hakan Kaplan ve şu an alıştırma safhasında olan 4 kişi var. Bir kişi de bile işe yaradıysa başkaşında işe yaramaz teziniz de çökmüş olur, adminler. Ben kimseye çözüm vadetmiyorum.Hakkıyla yapanlar hayatlarından memnun şekilde konuşuyorlar diyorum. Yoksa kimse diğer bir insanın bilinçaltı korkularının tamamını bilip %100 akıcı olacaksın diyemez. (04/04/2018, 11:53)tunnel79 yazdı: Öncesinde harf sorunlarini giderme...İlginç... Kekemelerin %99'unun hiçbir harf sorunu yoktur. Sen kendin diyorsun 'tek başımayken düzgün konuşabildiğim müddetçe...' öyleyse harf sorunundan kastın nedir? Bugüne kadar rastladığım 2-3 kekeme hariç diğerlerinin hiçbir harf (ses) sorunu yoktu. Geçenlerde bir yerde (yanılmıyorsan) D harfiyle ilgili bir açıklama yapmıştın. Dilin dışarıya çıkmaması gerektiğine dair filan. Hiçbir insan (kekemeler de dahil) D harfini söylerken dilini dışarıya çıkarmıyor! Dil dişlerle damağın birleştiği yerde SES eşliğinde bir kez damağa çarpıyor. Bunu yanlış yapan hiçbir kekemeyi henüz görmedim. Aha ama ikincil davranış olarak dili dışarıya çıkaran veya blok anında ters hareketler gösteren (yani ağzı kapatması gerekirken ağzını açan) kekemeler vardır! Fakat bu harfi bilmedikleri anlamına gelmiyor. Bu tür gereksiz davranışların tespit edilip temizlenmesi iyi bir kekemelik terapisinin parçasıdır. Alıntı:Tekniksiz konuşuyorum dediğim halde tekniğin 2 aya çöker diyen de sizdiniz. Hayır 2 aya çöker demedik. Süre vermedik ama kekemeliğin bu şekilde geçmeyeceğini ve büyük ihtimalle geri dönüşlerin olacağını söyledik. Kendini bu geri dönüşlere hazırla ki hüsrana uğramayasın dedik! Ben adminlerden bir tanesiyim sadece. Anlamak istiyoruz niye anlamayalım? Ama senin mutlaklığın bizi korkutuyor. Ömürleri boyunca kekemeliğe karşı denemedikleri yöntem kalmayan insanlara yazık diyoruz! Denesinler, başarsınlar, mutlu olsunlar ama sen onlara zerre kadar kekeleme payı bırakmıyorsun. Budur çözüm deyip başka çözümler arayan insanlarla alay ediyorsun. Hala yöntemine karşı birşeyimiz olmadığını anlamış değilsin. Karşı çıktığımız senin insanlara yaklaşımın. Sen terapist değilsin, psikolog da değilsin, bu mutlaklıkla insanlara ne kadar zarar verebileceğini bilmiyorsun! Tek eleştirimiz buradadır. Kekemeler yeterince enayi yerine koyuldu. Senin aynısını yaptığına üzülüyoruz. Hepsi bu. Alıntı:Hakkıyla yapan herkes çözüme ulaştı.Hakan Kaplan ve şu an alıştırma safhasında olan 4 kişi var. Sadece bu söz bizi haklı çıkarıyor. Aynı sözü '15 günde son merkezcileri' de kullanıyor. Bak, çözümü sundum ama SEN hakkıyla yapmamışsın. Öyle kolay değil kardeşim, öyle kolay olsa dünyada kekeme kalmazdı! Alıntı:Ben kimseye çözüm vadetmiyorum.Hakkıyla yapanlar hayatlarından memnun şekilde konuşuyorlar diyorum. Hakkıyla yaptıklarını nereden biliyorsun? Kekemelik tek boyutlu bir olay değil, neden terapist adayları 4-5 yıl üniversite okuyor, farklı farklı staj dönemlerinden geçiyor, anatomi, psikoloji vs. gibi konularla da ilgileniyor. İnsan psikolojisinden anlasaydın insanlara, hele hele bunca kez canı yanmış kekeme kardeşlerine daha duyarlı yaklaşırdın. %100 akıcı olmak sadece bir yere kadar korkuların temizlenmesine bağlıdır. Ama %100 akıcı olmaya kilitlenmek bir kere çok tehlikeli bir hedef çünkü onu uzun vadeli yerine getirmek gerçekçi değildir. Bak sana birşey anlatayım. Ben 16 yaşımda kekemelik korkularımı yendikten sonra blok diye birşey kalmadı. Her yerde her ortamda istediğimi söyleyebiliyordum, eski korkuların boş olduğunu biliyordum. Bir kez bir uzmanla görüşürken (yaş 20) 16 yaşıma kadar kekeme olduğumu fakat düzeldiğimi söyledim. Uzman bana dedi ki '16 yaşına kadar kekelediysen şimdi de kekeliyorsundur' Dedim ki: 'Ama kimse bunun farkında değil, her yerde akıcıyım' Adam dedi ki: 'Başkasının farketmesi önemli değil, eğer hala ara sıra kelime değiştiriyorsan, belli kişi ve ortamlar karşısında endişelerin varsa, bazı harf veya kelimelerden kaçınıyorsan hala kekemesin demektir.' Uzmanın bu sözleri beni müthiş rahatlattı. Çünkü 'kekemeyim' diyorum inanan yok. Kendimi kekeme olmadığıma ikna etmeye çalışıyorum birşeyi istediğim gibi söyleyemediğimi farkediyorum. Peki niye istediğimi söyleyemiyorum? Hani kekeme değilmişim? Üniversite yıllarımda çok başarılıydım. Ama ara sıra bir iki kelime söyleyemediğim oluyordu. O anda hemen uzmanın sözleri aklıma geliyordu. 'Kimse farketmese dahi yine kekemesin'. Adamın bu sözleri beni kendimden şüphelenmemden alıkoydu. Kendimle her yönüyle barışıktım ve hala da barışığım. Yıllar sonra (yanılmıyorsam 15 yıl filan) başka bir bağlamda bilinçaltımda saklı bulunan duygular vs. tekrar ortaya çıktı, kendimi hep 'eski kekeme' olarak görüyordum ve bunun izlerini bulmaya çalıştım. Ondan sonra konuşmamı incelemeye başladım, kaçındığım kelimeleri tespit edip inadına söylemeye başladım ve hala aynı durumun devam ettiğini anladım. Belli harflerle veya aynı harfle başlayan 2-3 kelime art arda geldiği zaman (Almanca nur noch nicht gibi) bunu söylemeye çalıştığımda aşırı konsantre olmam gerektiğini farkettim ve kendimi serbest bıraktım. O zamana kadar takılma veya takılacağım duygusu içimde stres yaratıyordu. Kendimi serbest bıraktıktan sonra stres diye birşey kalmadı ama takılma ihtimali oluyordu. Takıldığımda ne oluyordu? Hiçbir şey de olmuyordu! Genellikle kesip bir daha söylüyordum o kadar. Kendine bir kekeleme payı bırakmak RAHAT olmakla alakalıdır. Olmadığın gibi görünmeye çalışmamak demektir. Olduğun gibi olabilmek RAHATLIK verir. Ve kekemeliği doğal olarak azaltır. Kekemeliği bir düşman olarak görmemelisin, bir kardeş gibi seninledir, sevsen de sevmesen de. Onunla uzlaşmalısın, ondan sonra da istediğin yöntemi kullan. Kekemelik senin benim İYİ bir insan olabilmene/olabilmeme engel değil. Kekemelik suç da değil, kekemelik WHO da dahil uluslararası sağlık kuruluşları nezdinde bir ENGELdir. Önce kekemelik üzerindeki kötü algıya karşı mücadele etmemiz lazım, gerçek ve kalıcı çözümlerin önü o zaman açılır. Kekemeliğe bir canavar veya suç gözüyle baktığın müddetçe en ufak bir takılma sana büyük bir başarısızlık olarak gelir. Hepsi bu. Yoksa sen yönteminle insanlara yardım etsen ne ala!
#kekelemek #kekemelik #vanriper
Teşekküerler Petra,
Yanlış yansıttiğın noktalar var. 1.Benim artık korkum yok.Duygusal arınma ve korkularım ile savaşlamakla zihnimi özgür bıraktım. 2.Ben kimseyi enayi yerine koymuyorum.Para istemiyorum.Onlara örnek vererek neyi başardığımı canlı canlı gösteriyorum. 3.Grubumdaki herkes nefesini yavaşlattıktan sonra düzelmeye başladı.Videolar grupa var. Terapistler demek ki bunu bimliyor ki grubumda onlarca terapist mağduru var ve bana teşekkür ediyorlar.Terapist bana bu kadar yardımcı olmadı diyorlar.Yani bu işin okuma ile ilgisi olsa benim yerime terapistler onlara yardimci olurdu. 4.Harf çıkaramayan herkesin yaptığı bir hatayı buldum.Onu düzeltince sorun gitti.Bunca yıl n harfinde sorun yaşaman senin sorunu yanlış ele aldığını ortaya koyuyor.İstersen ücretsiz yardım edebilirim 5.%100 hedefini kimse koyamaz diyorum.Bilinçaltının seni ne zaman hangi korku ile yakalayacağını kimse bilemez. Fakat oturmuş nefes ve airflow ile takılma olmadığını hem ben tecrübe ettim, hem de Martin Schwartz kitabında yazıyor. Bilimsel verileri kabul etmemek mantığa sığmaz.Orta stres seviyesine kadar tekniksiz doğal konuşabilmek birçok insanın çözüm olarak kabul edebileceği bir şeydir. 6.Ben zaten insanlara yardım ediyorum.Grubumda 120 kişi var.Duyan geliyor.Herkes halinden memnun.Yaptığım açıklamalar ile herkes neyin mümkün olduğunu bilerek ve duygularını tespit ederek benden yardım istiyor.Grubumda duygu listesi var.Nefesini düzelttikten sonra bu duygularla teker teker savaşman gerek, sonuç ona göre belli olacak, diyorum.Herkes , ok anladık, çaba gösterecez, olmazsa olduğu yere kadar, diyorlar. Son olarak benden yardım alan herkes mutlu.Anneler babalar mutlu.Bir avuç para döküp elde edemedikleri gelişmeleri sayemde elde edip ilerlemeye devam ediyorlar. Benden şikayetçi olan varsa yazsın. En son aylardır duyarsızlaştırma yapan Mücahit Karagülle, Hakan Kaplan ile sohbet videosu paylaştı. Bir hafta keep it costal çalışması şu ana kadar yapılamayan düzelmeyi sağladı.Bu kendisinin ifadesi. Yavaşlamış nefes vermenin etkisini hala görmek istemeyenler hala çözümsüzlüğü savunuyor.Çok acı... |
« Önceki Konu | Sonraki Konu »
|
Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi