(04/04/2018, 16:55)tunnel79 yazdı: 1.Benim artık korkum yok.Duygusal arınma ve korkularım ile savaşlamakla zihnimi özgür bıraktım.
Senin korkun olduğunu nerede söylemişim?
Alıntı:2.Ben kimseyi enayi yerine koymuyorum.Para istemiyorum.Onlara örnek vererek neyi başardığımı canlı canlı gösteriyorum.
Hakkıyla yapanlar... demek hakkıyla yapmayanları enayi yerine koymak demektir...
Belki hakkıyla da değil, hakkından fazlasını yapıyor da yine yapamıyor... Onu hesaba kattın mı hiç?
Metodumu uygulamayıp hala kekeleyen halinden memnun olduğu için kekeliyordur... demek dayatmacılık yapmak demek. Bu da aynı zamanda insanların duygularını sömürmek anlamına geliyor.
Bunu demek istiyorum.
Alıntı:3.Grubumdaki herkes nefesini yavaşlattıktan sonra düzelmeye başladı.Videolar grupa var.
Terapistler demek ki bunu bimliyor ki grubumda onlarca terapist mağduru var ve
bana teşekkür ediyorlar.Terapist bana bu kadar yardımcı olmadı diyorlar.Yani bu işin
okuma ile ilgisi olsa benim yerime terapistler onlara yardimci olurdu.
Terapistler herkese yardım edemiyor, doğru. Çoğunlukla beklentilerle ulaşılabilir hedefler arasında uyuşmazlık vardır.
Ama terapistlerin yardımı sağlam temeller üzerinde duruyor.
Yönteminin başarısı beş yıl sonra da hiç bir geri dönüş olmadan aynen devam ederse haklısın demek.
En iyisi şimdiden defter tut, belki bizi ikna edersin!
Alıntı:4.Harf çıkaramayan herkesin yaptığı bir hatayı buldum.Onu düzeltince sorun gitti.Bunca yıl n harfinde sorun yaşaman
senin sorunu yanlış ele aldığını ortaya koyuyor.İstersen ücretsiz yardım edebilirim.
Ben harf çıkarmasını biliyorum. En azından her önemli ortamda (TV'de, konferanslarda, sunumlarda vs.) hiç bir sorunum yok. Ama özel sohbetlerde takıldığım oluyor. Fakat önemsemiyorum.
Peki neymiş senin bulduğun hata?
Benim bulduğum bir gerçek var, o da dudak ve yanaktaki kasların düzensiz kasılması. Benim nefesle, ses telleriyle hiçbir sorunum yoktur. Ben 'anne ve babalar' deyince de hep takılıyorum. 'anne veb...' deyip kalakalıyorum. Nedenini biliyorum o yüzden önemsemiyorum.
Alıntı:5.%100 hedefini kimse koyamaz diyorum.Bilinçaltının seni ne zaman hangi korku ile yakalayacağını kimse bilemez.
Fakat oturmuş nefes ve airflow ile takılma olmadığını hem ben tecrübe ettim, hem de Martin Schwartz kitabında yazıyor.
Bilimsel verileri kabul etmemek mantığa sığmaz.Orta stres seviyesine kadar tekniksiz doğal konuşabilmek birçok insanın çözüm olarak kabul edebileceği bir şeydir.
Martin Schwartz'a güvenim bir yere kadar. Sen farklı araştırdıysan bilemem ama ben kekeme olduğunu hiçbir yerde okumadım. Öyleyse kesin bir ifade de kullanmaya hakkı yoktur.
%100 hedefi kimse koyamaz demen bir başlangıçtır. Ama bu şu anda lafta kalıyor çünkü sonuçta kendin mükemmel olmaya, %100 olmaya çalışıyorsun ve aynısını diğer insanlara empoze ediyorsun.
Bilinçaltı ile kekemelik arasındaki bağlantı nedir bilmem ama beyinde izlenen farklılıklar için bir açıklama göstermen lazım. Bunlar görüntülerde görülebilir, bunu kimse inkar edemez.
Sen Göttingen Üniversitesi'ne gidip Dr. Martin Sommer'le görüşsen belki seni emara sokar ve beynini görüntülendirir. Gerçekten merak ediyorum. Aslında airflow'a başlamadan bunu yapman gerekirdi. (Öncesi - sonrası durum)
Alıntı:En son aylardır duyarsızlaştırma yapan Mücahit Karagülle, Hakan Kaplan ile sohbet videosu paylaştı.
Bir hafta keep it costal çalışması şu ana kadar yapılamayan düzelmeyi sağladı.Bu kendisinin ifadesi.
Yavaşlamış nefes vermenin etkisini hala görmek istemeyenler hala çözümsüzlüğü savunuyor.Çok acı...
Yavaşlamış nefes nedir bilmem ama Mücahit konuşma hızını bayağı düşürmüş ve bu konuda çok güzel bir sonuç sergilemiştir. Başarısının devamını dilerim.
Ben çözümsüzlüğü savunmuyorum, ben kalıcı ve insanları baskı altına almayan, onları doğal haliyle ciddiye alan çözümler tercih ediyorum. Sorun sende çözüm bende yaklaşımı bana ters geliyor.
Bana acı gelen insanı psikolojikmen başarı baskısı altına alman. Belki bunun farkında değilsin ama senden tek şikayetimiz budur!
#kekelemek #kekemelik #vanriper