Kekemelik(2014)

konuyu başlatan koray

1856
0
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konuyu Oyla
#1
KEKEMELİK (STUTTERING)
Kekemeliğin Tanımı
Kekemelik konuşma sırasında anormal yüksek tekrar oranı ve/veya duraklamalar arası anormal süre ile karakterizedir (Andrews ve Harris, 1964; Wingate, 1964; Yaruss, 1998). Prevelans çalışmaları kekemeliğin toplumunun %1-1,5’de görüldüğünü belirtmektedir. Kekemelik erkeklerde daha çok görülmektedir ve erkek kadın oranı 3/1’dir. Kekemelik 2-5 yaşlarında başlar ve aniden ağırlaşabilir (Yairi ve Ambrose, 1992). Bazı araştırmalar kekeleyen çocukların yaklaşık %80’ninin kendiliğinden ergenliğe varmadan iyileştiğini belirtmektedirler (Andrews ve Harris, 1964; Yairi ve Ambrose, 1999). Kendiliğinden iyileşme kademeli biçimde olmaktadır ve kekemeliğinden başlangıcından 1 yıl içerisinde başlayıp 3-4 yıl tamamlanması sürebilir (Yairi ve Ambrose, 1999). Çoğu klinisyen kekeleyenlerin tedaviyle veya tedavisiz %50-80’nin kendiliğinden iyileştiği kuralını kullanmaktadır (Guitar, 2006).

Kekemeliğin Nedeni
Genetik ve diğer organik nedenler olan öğrenme, çevresel ve linguistik özellikler dahil olmak üzere kekemelliğin nedeni olarak birçok teori mevcuttur. Teorilerden kimi serebral dominantlığı (Travis, 1931), motor konuşma zamanlamasında bozulmayı (Kent, 1984; Van Riper, 1982), iletişim sırasında hata yapmamak için ikilemi (Sheehan, 1958; Bloodstein, 1987) neden olarak görmektedir. Kolk ve ark. tarafından öne sürülen “covert repair” hipotezi kekeleyenlerin fonolojik planlamada hata yapmaya eğimli olduklarını ve buna bağlı olarak söylemeden önce bu hataları düzeltmeye çalışması konuşmada akıcılık bozukluk olarak yansıdığını savunmaktadır (Kolk, 1991; Kolk ve Postma, 1997). Ayrıca, birçok multifaktöryel teoriler kekemelik ve birçok çeşit iç/dış faktörlerinin etkişiminin olabileceğini belirtmektedir. Kapasite ve talep modeli kekemeliğin konuşmacının bir veya daha fazla alanından (linguistik, motor, bilişsel) kapasitenin üzerinde performans istenildiğinde ortaya çıktığını belirtmektedir (Starkweather, 1987). Üç faktörlü hipotez psikolinguistik, psikososyal ve fizyolojik faktörlerin kombinasyonunun kekemeliğe neden olduğunu belirtmektedir (Wall ve Myers,1995). Multifaktöryel dinamik model ise bu faktörler arası etkileşimin birçok linear olmayan etkileşim olduğunu ve kekemeliğin olduğu anın statik değilde dinamik olarak değerlendirilmesinin gerektiğini belirtmektedir (Smith, 1999; Smith ve Kelly, 1997). De Nill (1999), birbiri arasındaki etkileşimi bütün çevresi ve iç faktörlerin kekeleyen kişinin nörofizyolojik sistemi tarafından son olarak filtrelendiğini öne sürmektedir. Yeni araştırmada, kekemelikle korrele olan spesifik gen mutasyonları belirlenmiştir (Kang ve ark., 2010). Bu mutasyonlar belirli enzimlerin üretiminde yetersizliğine bağlı oluşan metabolik bozukluğa neden olmaktadır.

Kekemeliğin Oluşum Basamakları Hakkında Görüşler
1. Dört faz modele göre: Hafif epizodik akıcılık bozukluklarından korku ve kaçınma reaksiyonların eşlik ettiği ağır, kronik kekemelik (Bloodstein, 1960).
2. Üç aşama ilerlemeye göre: birincil, geçici, ikincil (Van Riper, 1982).
3. Kekemeliğin gelişimi çevresel taleplere göre iletişim performansını karşılama kapasitesine göre dalgalanma göstermektedir (Starkweather, 1987).
4. Kekemeliğin şiddeti başlangıcından 3-4 yıl sonrasına bile değişmeden kalabilir (Throneburg ve Yairi, 2001)

Kekemelik Davranışları
Temel Davranışlar
Temel davranışlar istemdışı oluşan davranışlardır
Sesleri, heceleri veya tüm kelimeyi tekrar etme (k-k-kalem, si-si-silgi, siz-siz-siz gidin).
Tek kelimenin uzatılması (kkkkkalem).
Konuşma sırasında nefes vermenin/ses çıkarmanın durması/blokları.
İkincil Davranışlar
İkincil davranışlar temel davranışlara tepki vermek için zamanla öğrenilmektedir ve kaçınma (avoidance) veya kaçış davranışları olarak kategorize edilmektedir.
-Kaçış davranışı: Kekemeliği kırmak için yapılır.Kafayı sallama, göz kırpma, ayağı yere vurma, çeneyi titretme. Kekemeliğin ileri seviyelerinde gözle görülür kas titremesi ve gerinlik mevcut olabilir.
-Kaçınma davranışı: Kekemelikten tamamen kaçınmak için yapılır. Daha az korkulan kelimelerin kullanılması (circumlocution), konuşmaya başlamadan önce “hmmm”, “umm” gibi aralıkların kullanılması, eşlik eden gerginlik ve ikilem olmadan konuşmaya arar verme.

Gelişimsel Akıcılık Bozuklukları
Çoğu normal gelişen çocuklarda 2-4 yaşlarında normal dil gelişimi sırasında bazı akıcılık bozukluğu davranışlar gözlemlenebilir (Gregory ve Hill, 1993; Pellowski ve Conture, 2002; Zebrowski, 1994).
İkilem (sessiz aralıklar)
Ses, hece veya kelimenin aralık olarak kullanılması. Ör: “Hmm. Ben yemek yedim”, “Sen, biliyormusun, oyuncağımı buldun mu?”.
Kelimelerin, ifadelerin veya cümlelerin tekrar gözden geçirilmesi/tekrarlanması. Ör: “Sen onu aç, hayır, kapat.”.
Normal ritim ve vurgu paterni.
Gerginlik ve titreme gözlemlenmemektedir.
*** Ancak normal akıcılık bozukluklarını aşağıda belirtilen kekemeliğin erken belirtilerinden ayrıt edilmesi çok önemlidir.
100 kelime içinde 3 veya daha fazla kelimeyi tekrar etme şeklinde akıcılık bozukluğu (özellikle hecelerin ayrıştırılması).
Konuşulan hecelerin %10’dan daha fazlasında akıcılık bozukluğu.
Uzatmaların, blokların, kısmi kelime tekrarlarının daha çok ağırlıkta olması (aralıkların ve tam kelime veya ifade tekrarı yerine).
İkincil davranışlar/artmış gerginliğin varlığı.
Tek seferde 2 saniyeyi geçen akıcılık bozukluğu süresi.
Tını ve gürlükte ani veya kontrolsüz değişiklikler.

Yairi ve Ambrosoe (1999), kekemeliğin normal akıcılık bozukluktan 3 esas özellikleriyle ayrıt edilebileceğini belirtmektedir.
1. Kısmi kelime tekrarı
2. Tek hece kelime tekrarı
3. Disritmik (bozuk ritimli) fonasyon (Ör: uzatma, bloklar, kırık kelimeler).
Bu şekilde kekemeliğin erken döneminde bile normal akıcılık bozukluktan ayrıt edilebilmketedir.

Kekemeliğin Tedavisi
Konuşma akıcılığı 4 esas bileşenden oluşmaktadır.
1. Hız
2. Süreklilik
3. Ritim
4. Çaba
Ağır derecede kekemeliği olan bireylerde spontanöz konuşma gerçekçi hedef olmayabilir. Bu kişilerde kontrollü akıcılık veya kabul edilebilir seviyede kekemelik esas hedef olabilir. Diğer dil ve konuşma bozukluklarının aksine kekemelik tekrar ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle, terapi programı bitse bile takipler çok önemlidir. Kekemeliğe ek olarak dil ve konuşma bozuklukları da eşlik edebilir ve bu durum sıklıkla okul öncesi ve okul çağındaki çocuklarda görülemektedir (Gregory, 2003).

Kekemelik Tedavisinin Etkinliği
- Okul öncesi çocuklar kekemeliğin erken aşamalrında başlanan uygulamadan yarar görmektedir.
- Okul öncesi çocuklarda en iyi dokumente edilen yaklaşım “response-contingent” uygulamasıdır.
- Yetişkinlerde uzatılmış konuşma, yumuşak başlangıç, kendini kontrol etme, model olma en iyi tedavi seçeneğidir (Bloodstein ve Ratner, 2008).

Aileler ve özellikle küçük yaştaki çocukların aileleri aşağıdakileri yapması konusunda teşvik edilmelidir.
- Çocuğunuz konuşmasından daha çok ne anlatmak istediğini dikkatlice dinleyiniz.
- Çocuğunuzun yerine konuşmayınız veya çocuğunuzun konuşmasını tamamlamayınız.
- Zaman baskısı gibi iletişim baskısından kaçınınız.
- Sözel performansı gerektiren ihtiyaçlardan kaçınınız. - Çocuğunuzun konuşmasının kesilmesini önleyiniz (sıra alarak konuşma).
- Uzun ve karmaşık cevapları gerektiren sorulardan kaçınınız ve daha çok 1-2 kelime ile cevap verilebilecek sorular sorunuz.
- Aşırı hızlı konuşmaktan kaçınınız. Çocuğunuzla yavaş hızda ve rahat konuşarak rol model olunuz. (Guitar ve Marchinkoski, 2001).
- Akıcılık bozukluklarını kekemelik diye etiketlemekten kaçınınız.
- Akıcılık bozukluklarında da, çocuğunuzla konuşma sırasında doğal göz kontağı kurunuz. 
- Çocuğunuzun yanlış çıkardığı sesleri düzeltmekten kaçınınız.

Uzman Odyolog & Fizyoterapist Muhammet ESEN - 2014
Kaynaklar için




Hızlı Menü:

1 Ziyaretçi