Kekemelik kalıcı olduğunu ispatlayan bilimsel araştırma var mıdır varsa adı kimler Hangi bilim adamları ne zaman nasıl nerede araştırma yapmıştır 
 Bilgisi olan yeşillendirsin 

Kekemeligi geçen insanların beyni incelendi mi
Olan fark duruyor mu değişiklik oldu mu 

Translate ile çevirilmiştir.(Ocak 2017)

Konuşmaya bağlı olan beynin bir kısmındaki kan akışının azalması, insanları kekemelik riskine sokabileceğini, küçük bir çalışmada öne sürüyor.
Araştırmacılar ayrıca, beynin konuşma ve dile bağlı bölgelerinde kan akışının azaldığını, kekemelemenin daha şiddetli olduğunu gösteren işaretlerin olduğunu da belirtti.
Çalışmanın ilk yazarı Dr. Jay Desai, “Konuşmayla ilgili beyin devresinin diğer bölümleri de kan akış ölçümlerimize göre etkilendiğinde, hem çocuklarda hem de yetişkinlerde daha ciddi kekemelik gördük” dedi. Los Angeles, Çocuk Hastanesinde klinik bir nörologdur.
Araştırma için, araştırmacılar kekemelik yapan 26 kişinin ve konuşma bozukluğu olmayan 36 kişinin beyinlerindeki kan akışına bakmak için MRI taramalarını kullandılar.
Araştırmacılar, ön lobda oturan Broca'nın beynine kan akışının azaldığını bilenler arasında kanıt buldu. Ve araştırma yazarları, daha ciddi kekemelik yapmayı, beyin işleyen bir beyin bölgesinde daha yüksek seviyelerde anormal kan akışına bağladılar.
Desai bir hastane haber bülteninde, “Kekemelik arttıkça beynin bu kısmına daha az kan akıyor” dedi.
Çalışma neden ve sonuç gösteremedi. Ancak, yazarlar kekelemenin dile bağlı bir sinirsel beyin "döngüsünde" yanlış giden bir şeyle ilişkili olduğuna inandıklarını söylediler.
Çalışma son zamanlarda Human Brain Mapping dergisinde yayınlandı.
Tahminen 3 milyon Amerikalı kekelendi. En sık 2 ile 6 yaş arasında ortaya çıkar, ancak kekemelik her yaştan insanı etkiler. ABD Ulusal Sağırlık ve Diğer İletişim Bozuklukları Enstitüsü'ne göre çocukların çoğu onu büyütüyor, ancak etkilenenlerin yüzde 25'i için kekemelik yaşam boyu sürecek bir hastalık haline geliyor.



https://www.upi.com/Health_News/2017/01/...483737771/
http://kekemelikforum.com/konu-kekemeler...luyor.html
http://www.kekemelikterapisti.com/tr/kek...erdir.html

Serebral dominans görüşüne göre kekemelik iki hemisfer arasındaki yarışmanın bir belirtisidir (Fleet ve Heilman 1985, Paul 1996). Nöropatofizyolojik olarak sol temporal ve frontal bölgede kanlanmanın azaldığı(özellikle konuşmanın motor merkezinde) asimetrik kan akımı olduğuna dair araştırmalar vardır(Pool ve ark. 1991, Forster ve Webster 2001).

Sağlık Bilimleri Merkezi’nden Anne Foundas ve ekibi, deneyi çocukluktan beri kekeme olan 13 erkek ve 3 kadınla, aynı oranda erkek ve kadından kurulu 16 kişilik bir kontrol grubu üzerinde yürütmüş. Kontrol grubunun da, aynı yaş ve eğitim düzeyinde ve aynı sayıda solak ve sağlaktan oluşmasına özen gösterilmiş. Çünkü istatistiksel verilere göre kekemelik erkeklerde kadınlara göre dört kat yaygın. Ayrıca kekemeler arasında solaklık da, normal konuşanlara göre iki kat fazla. Her iki gruptaki bireylerin beyinlerinde konuşmayla ilgili bölgelerin hacmini belirlemek için manyetik rezonans (MR) görüntüleri alınmış. Daha sonra konuşma ve lisanla ilgili olan, öndeki Broca alanı ile arkadaki Wernicke alanının bazı bölgeleri karşılaştırılmıştır. Kekemelerde çok daha geniş ve simetrik bir planum temporale bölgesi saptanmış. Bu bölge, Wernicke alanının dil ve müzikle ilgili girdilerin işlendiği bir bölümü. Normalde bu bölge sağlaklarda beynin sol tarafına doğru bir çıkıntı yapıyor. Kekemelerde Broca alanı üzerinde daha fazla kıvrım olduğu görülmüş. Foundas, bu fazladan kıvrımların beynin duyma ve motor bölgeleri arasındaki ilintiyi engelliyor olabileceği düşüncesindedir.

(17/01/2019, 12:55)Misafir34 yazdı: Kekemelik kalıcı olduğunu ispatlayan bilimsel araştırma var mıdır varsa adı kimler Hangi bilim adamları ne zaman nasıl nerede araştırma yapmıştır 
 Bilgisi olan yeşillendirsin 

Kekemeligi geçen insanların beyni incelendi mi
Olan fark duruyor mu değişiklik oldu mu 

Soru bir kere yanlış bir sorudur. Kekemeliğin kalıcı olduğunu ispatlayan bilimsel araştırmaların olup olmadığı sözkonusu değildir, bunu istatistiksel veriler gösteriyor. Her bir konuşma terapisti kendi danışanlarının listesini tutsa, aynı kişi 20 yaşında, 30 yaşında, 40 yaşında gelse, yine kekemelik vardır.

Kekemelik araştırmalarında önde gelen araştırmacı ve terapistler (Kekemeler İçin Öneriler kitabında mesela 28 tanesinin ismi anılıyor, hepsi hem kekeme, hem terapist) hem kendi özel hayatlarında hem de kendi danışanlarında kekemeliğin kalıcılığını görmüşlerdir VE çalışmalar 100 yıllık bir süre zarfında düzenli olarak yapılmıştır.

Asıl sorulması gereken, kekemeliğin NİYE kalıcı olduğudur.
Ve o çalışma hala farklı ülkelerde yapılmaktadır. Örneğin terapi öncesi ve sonrası beyin taraması yapılıyor ve olası değişiklikler inceleniyor.

Ayrıca kendine 'eski kekeme' kavramını yakıştıran insanlarla kitlesel bir çalışma yapılmış, kekemeliklerinin geçmesinde neyin bir rol oynadığını sormuşlar, bireylerin beyinleri de incelenmiş mi incelenmemiş mi bilmiyorum.
Bildiğim kadarıyla bu çalışma sonuçlanmış, Journal of Fluency Disorders dergisinde yayınlanacaktı, daha fazlasını maalesef bilmiyorum.

İnternette araştırabilirsin!

Dünkü resepsiyonda kekemelik uzmanı ve nöroloji profesörü Dr. Martin Sommer’e de yukarıdaki soruyu sordum o da bana şu yazıyı tavsiye etti https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/19710179

Kekemelik beyin araştırmalarının aktüel halini sordum, Almanya’daki araştırmalarda hala çocuk denek olmadığı için kekemeliğin başlangıcındaki beyin yapısını inceleyemediklerini söyledi. Ancak ABD’de artık çocukların da beyinlerini incelediklerini ve kekemelikten sorumlu tutulan sinir lif zaafiyetinin başlangıçta yani doğuştan mevcut olduğunu, daha sonra düzelen insanlarda ise bu liflerin beynin gelişme süreci içerisinde onarıldığını tespit ettiklerini belirtti.