(28/12/2018, 00:20)ayhannn yazdı: Merhaba arkadaşlar,
Doğuştan kekemeyim. Daha önce pek çok konuşma terapisi aldım, hiçbirinde bu kadar başarılı olamadım. Ama bu yeni konuşma metodunda birkaç aydır belli bir başarı elde ettiğim için sizinle de paylaşmak istiyorum. Canlı örnek olması açısından bir video hazırladım. Linkini paylaşıyorum, yöntem hakkındaki sorularınızı sorabilirsiniz. Uygulamak isteyen arkadaşlar varsa, günde en az 2 saat çalışmayı (her gün) ve uzun süre bu egzersizleri yapmayı göze alıyorsanız özel mesaj atabilirsiniz.
Dilerseniz daha sonra bir hangouts görüşmesi şeklinde konuşma metodunun lansmanını da yapabiliriz.
Yeni konuşma metodununu anlattığım link;
https://www.youtube.com/watch?v=W0dz_9o1i-A
Teşekkürler
Merhaba Ayhan,
öncelikle videoyu çekme ve bizimle paylaşma cesaretinden dolayı seni tebrik ederim.
İlk önce sana 'doğuştan kekemeyim' görüşüne cevap vermek isterim. 'Doğuştan kekeme' diye bir şey yoktur aslında. Hiçbir çocuk dünyaya konuşarak gelmediği için malum doğuştan kekeme de olamaz.
Herhalde senin demek istediğin konuşmaya başladığın zaman hemen kekeleyerek konuşmaya başlamışsındır. Bu olabilir.
Genelde 2-5 yaş arasında kekemelik başlar, (daha geç başlayan çocuklar da varmış) çoğu çocuk akıcı konuştuğu bir dönemden sonra aniden veya gittikçe farkedilerek kekelemeye başlar.
Ama sıkça izlenen bir şey, çocuğun tek veya iki kelimeden oluşan ifadelerden sonra daha gelişmiş ifadelerle (tüm cümle) konuşmaya başladıktan sonra kekelemeye başlamasıdır. O da genellikle 2-3 yaş grubuna düşer. Ama anladığım kadarıyla çok erken kekelemeye başlamışsındır.
Şimdi arkadaşa sorduğun sorulara geçelim:
(28/12/2018, 15:23)ayhannn yazdı: Merhabalar, yorumunuz için teşekkür ederim. Benim size bazı sorularım olacak.
Söylenilen durumu şöyle izah edeyim. Egzersizlere bu konuşma modeli kemikleşene kadar 1-2 sene belki daha da fazla düzenli olarak devam edilmesi zorunlu, ki dediğiniz gibi geriye sarmamak için.
Bu konuşma modelini gerçek yaşamda uyguladın mı hiç?
Robotik bir konuşma ile sevdiğin kıza evlilik teklifinde bulunabileceğini düşünebiliyor musun?
Senin konuşma modelin kekeme olmayan (ve genelde terapist de olmayan) eğitimciler tarafından gösterilen bir model. Fakat bu modeli öğretirlerken gözardı ettikleri 'kişilik faktörü'dür.
Hangi insan kendi kişiliğine sürekli bu şekilde konuşmayı yakıştırabiliyor?
Burada aslında kekemeliğin ağırlığı tercih yapıp yapmamayı belirliyor:
Çok ağır kekeleyen bir birey kendini başka türlü hiç ifade edemiyorsa böyle bir yönteme başvurarak en azından derdini anlatabiliyor. Saygım var çünkü o insanın başka çaresi yoktur.
Almanya'da 'Kassel Kekemelik Terapisi' diye bir yer var forumda şu yazıda http://kekemelikforum.com/konu-kasseler-stotter-therapie-almanya.html anlatılıyor, videosunu da Türkçe'ye çevirdik http://kekemelikforum.com/konu-almanyada-uygulanan-kassel-kekemelik-terapisi-videolu-anlatim.html.
Onların da benzer bir modeli vardır, Türkiye'de 3Y derler: Yumuşak, Yavaş, Yorgun gibi.
Kassel ayrıca bağlantılı bir konuşma da ekliyor. Yani yavaşça ve uzatılarak BENİMADIMAYHAN gibi.
Bu tür terapilerin genel tanımlanması 'akıcılığı şekillendirme' ya da yabancı ismiyle 'fluency shaping'.
Fluency shaping modellerinin en büyük zaafı (ki bu benim izlenimim) kişilikle bağdaştırılamaması. Tabii bir süre öyle konuşabilirsin ama her zaman en spontane durumda da bu uzatmalı konuşma tarzıyla konuşmak hem çok yorucu oluyor hem de an gelir onu kişiliğine yediremeyeceksin.
Yani sonuçta 1 yıl, 2 yıl ile alakası yoktur, bıraktığın anda eski haline dönersin.
Uzatmalı konuşma tarzı yerine heceleyerek konuşsan aynı sonucu alırsın. Kekemelik sıfırlanacak, zerre kadar takılmayacaksın. Ama onu günlük yaşama aktarmak nerdeyse mümkün değildir.
Kassel terapisini yapmış ama bir kaç ay geçtikten sonra günlük yaşamda hiç uygulayamayan birçok insanla tanıştım. Öyleyse başka alternatifler araman lazım!
Alıntı:Konuşmayı bildiğim çok açık derken, neyi kast ettiğinizi tam olarak anlayamadım.
Dediğim gibi yurt dışında yüksek lisans yapan konuşma terapistlerinden de uzun dönem seanslar aldım, benim için kalıcı bir faydası olmadı. Siz duyarsızlaşmaktan bahsediyorsunuz, harika. Fakat kişide kemikleşmiş bir takılarak konuşma metodu var. Ben evde annemle konuşurken de kekeliyorum, bu annemle konuşurken kaygı duymamdan mı kaynaklanıyor ?
Yeni bir konuşma şekli ile çok daha iyi sonuçlar alabileceğimi söylemişsiniz, tam olarak önerdiğiniz başka bir yöntem mi var ?
Benim 'konuşmayı bildiğin' derken herhangi bir artikülasyon veya kendini ifade etme bozukluğun olmadığını kastettiğini anladım.
Yurtdışında yüksek lisans yapan konuşma terapistlerinin sana hangi tavsiyelerde bulunduğunu ve sence neden bunların faydalı olmadığını anlatabilir misin?
Duyarsızlaşmak demek kekemeliğin etrafında oluşan negatif duyguları yok etmek demektir. Kekemeliği gereğinden fazla dışa yansıtmak, kendini en korktuğun an ve ortamlara bilinçli ve kontrollü olarak maruz bırakmak demektir.
Bunu bulunduğun yerde bir özyardım grubu ile yapabilirsin veya bir terapist ya da badi eşliğinde. Tek başına yapmak çok büyük cesaret ister.
Ama kekeleme korkusunun yendikten sonra hangi modifikasyon yöntemi olursa olsun, takılma anında daha soğukkanlı ve daha başarılı bir şekilde uygulayabileceksin. Onun için şu videoyu izlemeni tavsiye ederim: http://kekemelikforum.com/konu-almanya-da-uygulanan-bonn-terapi-konsepti-tr-dublaj-videolu-anlatim.html
Oradaki çocuğun öğrendiği konuşma modeli biraz seninkine benziyor. Ama aradaki fark olarak şunu görüyorum:
- Sen kelimeyi olduğu gibi fakat ilk heceyi aşırı uzatarak konuşuyorsun
- Videodaki çocuk sadece ilk harfi yumuşak ve uzatarak konuşuyor ve kontrolü ele geçirdiği (yani kekelemeyeceğinden emin olduğu) zaman hızlanarak devam ediyor.
Bonn mezunu bir sürü kekeme tanıyorum. İlk öğrendikleri
- kekemeliği kabullenmek (çünkü terapist açıkça bununla yaşamayı öğrenmesi gerektiğini söylüyor)
- kekemelik korkusundan kurtulmak
3. adım olarak da videoda gördüğün konuşma tarzını (ilk harfi hafif, yumuşak, uzatarak söylemeyi) öğreniyorlar ve onu ilk dönemde gereğinden 2-3 kat fazla uygulasalar da ileriki aşamalarda sadece gerçek bir takılmada kullanıyorlar.
Bu yöntemle yıllardır başarılı olan birçok kekeme tanıyorum. Sana da kullanacağın yöntemi biraz buna uyarlamanı tavsiye ediyorum.
Alıntı:Sizin dediğiniz 15 günde kekemeliğe son merkezine bizzat ben gittim. İsterseniz size olan bitenleri yaşayan biri olarak anlatabilirim. Kısacası, bu yöntem işine yaramaz şunu yap dediğiniz bir yöntem varsa seve seve uygularım fakat tecrübelerime dayanarak akıcı konuşma metodunu kemikleştirmek için bu yöntemle duyarsızlaşmanın inanın pek çok insanda uzun vadede sonuç verdiğini gözlerimle gördüm, kulaklarımla duydum. Tavsiyenizi dikkate alacağım.
Teşekkür ederim.
15 günde son merkezlerinde olup bitenleri ciddi anlamda merak ediyorum. Biraz bahsedersen memnun olurum.
Başarılar dilerim
Petra