Merhaba arkadaşlar,
tanınmış ve kekeme olan Alman bir kekemelik terapisti diyor ki:
Bakalım bizim feysteki arkadaşlar bu cümleyi nasıl yorumlamış...
Değişik fikirleriniz, değişik anlayışlarınız bu kavramı çok farklı yorumladığınızı, belki de yaşadığınız farklı bir gerçekten kaynaklı farklı sonuçlara vardığınızı gösteriyor. Bu konuyu daha çok ele alacağız. Öncelikle kontrol kaybı için size bir iki örnek vereyim:
Örnek 1
Masada oturuyor, bilgisayarımla yazı yazıyorum. İki bacağımı da üst üste atmışım. O arada bir ayağımın uyuştuğunu hiç fark etmedim. Bakıyorum ki çayım kalmamış. Kalkıp mutfaktan çay almak istiyorum. Ayağa kalkıyorum ki uyuşmuş ayağım tutmuyor, düşecek gibi oluyorum, son anda elimi de bacağıma destek olarak tutarak kendimi zar zor ayakta tutuyorum. Kekemelikle kıyaslanabilir mi?
Örnek 2
Bisikletle yolda gidiyorum. Kıyıda düz bir yol, hava da gayet güzel, biraz dalıyorum. Aniden bisikletin tekeri bir taşa çarpıyor, direksiyon sallanıyor, zor bela düzeltiyorum ki düşmeyeyim. Kekemelikle kıyaslanabilir mi?
Örnek 3
Arkadaşlar rakı getirmiş, içiyorsunuz. İçe içe kafayı buluyorsunuz. En sonunda kendini evde buluyorsun, nasıl eve geldim diye kendi kendine soruyorsun. Böyle bir kontrol kaybı mı? Kekemelikle kıyaslanabilir mi?
Yoksa sizin kekemelikte kontrol kaybı adı altında anladığınız şey başka mıdır?
Bakın; örnek 1'de ben kendi ayağıma hakim olamıyorum. Yani benim bir parçam olan bir uzuv benim kontrolümün dışına çıkıyor.
Örnek 2'de ise bisiklet kontrolün dışına çıkıyor. Bisiklet benim yönettiğim bir şey ama benim bir parçam değil.
Örnek 3'te resmen şuurunuzu kaybediyorsunuz. Hiçbir şeyin farkında değilsiniz.
Hangi örnek kekemeliğe benziyor? Nasıl hissediyorsunuz kekemeliği?
Kekemeliğimizde değişiklik yaratmak istiyorsak, modifikasyon yapmak istiyorsak kekemeliğimizi tanıyıp tanımlamamız lazım. Nedir sizin yaşadığınız durum?
Siz kekemelik adı altında yaşadığınız durumu kekeme olmayan bir insana izah etmek istediğiniz zaman bunu nasıl izah edersiniz?
Haydi biraz kafa yorun ve kendi yaşadığınız kontrol kaybını izah edin. Yukarıda adı geçen arkadaşlardan merakla cevaplarını bekliyorum.
(Bunu benim için yapmıyorsunuz, bundan siz faydalanacaksınız.)
Petra
tanınmış ve kekeme olan Alman bir kekemelik terapisti diyor ki:
Alıntı:Her bir kekemelik olayı bir çeşit kontrol kaybıdır.Bu ifadeyi nasıl yorumluyorsunuz? Doğru mu, yanlış mı?
Bakalım bizim feysteki arkadaşlar bu cümleyi nasıl yorumlamış...
Bahri yazdı:Yani bilinçsizce yapılan bir şey mi veya istem dışı mi bence doğru
Ibrahim yazdı:İnsan konuşmasını kontrol altına almalı o zmn kontrol altına alırkende yavaş sakin mi? Konuşmak gerek???
Yasin yazdı:Bence doğru Petra Hanım. Nefes, heyecan ve zihin kontrol dışı oluyor. Normal zamanlarda kontrol bizde olduğu için takılmıyoruz ama gerginlik olduğu zaman kontrol dışı hareketler yapıyoruz. Kekemelik anında ağzımızı kilitlemesek nefesimizi o kadar tutmasak böyle olmayacak.
Ugur yazdı:Bence şunu ifade etmiş: İnsan kekelememek için kendini sürekli kontrol eder hadi daha iyi konuşacağım kekelemeyecegim diye ama kekeler ve kontrol kaybolur. Halbuki rahat rahat kekelese kendisini kontrol etmesine gerek kalmaz ve kontrol kaybıda yaşamaz.
Onur yazdı:Bence kontrol etmek icin asiri duyarlilasmak kekelemeye sebep oluyor
Yildiray yazdı:Katılıyorum. kontrol kaybı yaşadıgımıza inanıyorum.
PetraS yazdı:Kontrol kaybı derken...? Biz bunu geçen sene Alman grubumuzda çok uzun tartıştık. Ama kontrol kaybı adı altında herkes farklı bir şey anlıyor. İşin kötüsü kontrol kaybı kekemelik terapisinde çok önemli bir kavram. Öyleyse SİZ ŞAHSİ olarak kendi yaşadığınız kontrol kaybını diyelim kekeme olmayan birine nasıl tarif edersiniz?Yildiray yazdı:üzerimde bir karabasan konuşmamı engelliyor. Ağzımı eliyle kapatmış.
Metin yazdı:Doğru demiş birçeşit kontrol kaybıdır..duyarsızlaşma derecesine göre kontrol kaybı azalıp artar bence..bazısı aşırı kaygı seviyesi ile direksiyonu hiç kontrol edemez, bazısı sıfıra yakın kaygı ile arada bir yağmurlu karlı yolda direksiyonu kontrol edemez..
Ercan yazdı:Kekemelik kendi içinde birçok conflict (çatışma) içeriyor. Gizemli tarafı da burada aslında. Akıcı olmak için kontrollü olmaya çalıştıkça duyarlı hale geliyorsun. Duyarsızlaşayım deyip hiç umursamadıkça acaba ben kekemelikle ilgili üzerime düşenleri yapmıyormuyum diyorsun. Benim kendi kekemeliğimle iligli felsefem şu DUYARSIZLAŞMAM LAZIM; Kekeleme ihtimallerime karşı (ki bu olabilir, bununla ilgili tolera payım var) etrafın reaksiyonlarına karşı hiçbir şekilde olumsuz duygu durumu yaşamamak için ..AKICI OLMAM LAZIM, Ama kekemeliğimi kontrol etmek veya kekelememek için değil. Kekemeliğimin ötesinde iyi bir hatip ve kişisel gelişimim için...Çünkü kekelememek için akıcı olmaya çalışmak kekelemeye karşı tekrar seni duyarlı hale getiriyor. O yüzden beyni trciklerle kandırma yoluna gitmek lazım. Tabi bunun beyne çaktırmadan.. Beyin kandırılıldığını anlyaınca yine duyarlı hale geliyor ..O yüzden kandırıldığını hissettirmeden yönetmeye çalışmak.. Gizli ajandanı göstermeden, gizli ajandaki hedeflerini gerçekleştirmek gibi..
Yasin yazdı:Kontrolsüz güç, güç değildir böyle yorumlamış ustad
Ismail yazdı:Bence de dogru, mantikli. Kontrol edebilsek (nefes,heyecan,korku,endise,kaygi vs.) hersey minimum düzeyde farkli olurdu.
Levent yazdı:kelimeye takıldım ben......kayıp değince ..kontrolun varlığını mutlak kabul etmiş oluyoruz..........bu sonradan olan kekemeler için var olan bir kontrolun kaybı olarak.....geçerli olabilir......ama doğuştan olanlar için tanım yerine oturmuyor......itiraz kontrola değil.....belki şöyle olsa.......Kontrol bozukluğu.....kontrol sorunu......kontrol zorluğu.....gibi........kontrol edilebilmenin içinde bir çok etken olduğundan.....kontrol zorluğu oluşmasına da birçok etken sebep olabilir........sanki böyle daha uygun bir anlatım olurmuş.......
Yusuf yazdı:Aynen katılıyorumYorumlarınız için teşekkürler.
Değişik fikirleriniz, değişik anlayışlarınız bu kavramı çok farklı yorumladığınızı, belki de yaşadığınız farklı bir gerçekten kaynaklı farklı sonuçlara vardığınızı gösteriyor. Bu konuyu daha çok ele alacağız. Öncelikle kontrol kaybı için size bir iki örnek vereyim:
Örnek 1
Masada oturuyor, bilgisayarımla yazı yazıyorum. İki bacağımı da üst üste atmışım. O arada bir ayağımın uyuştuğunu hiç fark etmedim. Bakıyorum ki çayım kalmamış. Kalkıp mutfaktan çay almak istiyorum. Ayağa kalkıyorum ki uyuşmuş ayağım tutmuyor, düşecek gibi oluyorum, son anda elimi de bacağıma destek olarak tutarak kendimi zar zor ayakta tutuyorum. Kekemelikle kıyaslanabilir mi?
Örnek 2
Bisikletle yolda gidiyorum. Kıyıda düz bir yol, hava da gayet güzel, biraz dalıyorum. Aniden bisikletin tekeri bir taşa çarpıyor, direksiyon sallanıyor, zor bela düzeltiyorum ki düşmeyeyim. Kekemelikle kıyaslanabilir mi?
Örnek 3
Arkadaşlar rakı getirmiş, içiyorsunuz. İçe içe kafayı buluyorsunuz. En sonunda kendini evde buluyorsun, nasıl eve geldim diye kendi kendine soruyorsun. Böyle bir kontrol kaybı mı? Kekemelikle kıyaslanabilir mi?
Yoksa sizin kekemelikte kontrol kaybı adı altında anladığınız şey başka mıdır?
Bakın; örnek 1'de ben kendi ayağıma hakim olamıyorum. Yani benim bir parçam olan bir uzuv benim kontrolümün dışına çıkıyor.
Örnek 2'de ise bisiklet kontrolün dışına çıkıyor. Bisiklet benim yönettiğim bir şey ama benim bir parçam değil.
Örnek 3'te resmen şuurunuzu kaybediyorsunuz. Hiçbir şeyin farkında değilsiniz.
Hangi örnek kekemeliğe benziyor? Nasıl hissediyorsunuz kekemeliği?
Kekemeliğimizde değişiklik yaratmak istiyorsak, modifikasyon yapmak istiyorsak kekemeliğimizi tanıyıp tanımlamamız lazım. Nedir sizin yaşadığınız durum?
Siz kekemelik adı altında yaşadığınız durumu kekeme olmayan bir insana izah etmek istediğiniz zaman bunu nasıl izah edersiniz?
Haydi biraz kafa yorun ve kendi yaşadığınız kontrol kaybını izah edin. Yukarıda adı geçen arkadaşlardan merakla cevaplarını bekliyorum.
(Bunu benim için yapmıyorsunuz, bundan siz faydalanacaksınız.)
Petra
#kekelemek #kekemelik #vanriper