Mobil giriş için Tapatalk uygulaması kullanılabilir.
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Nasıl Konuştuğumuza Odaklanmamak,Özel Konuşma ve Kendini İzleme?
koray
#1
Beynimiz söylediğimiz kelimelere bilinçaltında değer verir ve bunları doğru bir şekilde söyleme baskısı blokajlara neden olur.Bu nedenle unvanları, isimleri, telefon numaralarını vb. söylemek çok zordur; bunları doğru söylemek için daha fazla zihinsel baskı vardır.İnsanlar ne kadar çok kekelememeye çalışırsa, nasıl konuşacağını tahmin ederse ve konuşmayı düşünürse o kadar çok kekelediklerini biliyoruz.Bunun nedeni konuşmanın bilinçaltında otomatik bir aktivite olması gerektiğidir.Kekeme olan çoğu insan için bunu her zaman yapmamanın nedeni kaygı,kekemeliği önceden tahmin etme, hatadan kaçınma isteği, düşünceleriniz ve duygularınızla bağlantılı konuşma için sinir ağları kurmuş olmanızla ilgilidir.

Düşünmeden konuşursanız beyninizin söyleyeceğiniz şeyi hazırlamak için çok az zamanı olur veya hiç zamanı olmaz.Bu nedenle okurken veya konuşurken, her zaman söylediğiniz kelime yerine bir sonraki kelimeyi düşünmeniz veya okuduğunuz kelimenin önündeki kelimelere gözlerinizle dikkat etmeniz yararlı olacaktır.Gözleriniz ve beyniniz her zaman konuştuğunuzdan bir adım önde olmalıdır.
Ayrıca kekemelerin kendilerini kimsenin dinlemediğini düşünmelerinin sağlandığı araştırmaya göre(Jackson & Yaruss tarafından)," dinleyici tarafından duyulduğu algısı " akıcılığa (az ya da çok) yol açıyor.Çalışmada "tek başına konuşma etkisi" araştırılıyor ve bulgular, kekeme kişilerin akıcılığı artırmak için gerçekten yalnız olduklarına dair bir inanca-ikna etmeye ihtiyaç duyduklarını gösteriyor.
Kendini ikna etme başarısız olursa, kekeme bu deneyimi, bazal ganglion fonksiyon bozukluğuna (konuşma motor planları engelleniyor) ve konuşma mekanizmasının kontrolünün kaybı olarak yansıyor.Bunu bir modele dönüştürmek gerekirse: ikna edememek ---> nörolojik işlev bozukluğu (sol) veya aşırı aktivasyon (sağ taraf).
Dikkat dağıtma hipotezleriyle uyumlu açıklamalardan biri, kekemeliğin, konuşmanın zamansal yönlerinin aşırı aktif olarak kendini izlemesinden kaynaklandığını öne süren kısır döngü hipotezidir.Örnek olarak DAF bir dikkat dağıtma aracı olarak da kullanılabilir.Kendini izleme, bireyin kendi davranışlarını, düşüncelerini, duygularını ve tepkilerini gözlemlemesi anlamına gelir.
Konuşma sistemine odaklanma, beklenti veya daha genel olarak kekemelik, dikkatin (olası) bir dinleyiciye yönelmesinden kaynaklanacaktır.Mevcut çalışmadaki özel konuşma koşulu sırasında, katılımcılar konuşma dışı bir göreve (yani bilgisayar görevine) odaklandılar, bu da potansiyel dinleyicilerin algılarına odaklanma olasılıklarını azalttı. Bir dinleyicinin yokluğunun algılanması muhtemelen kendi kendini izlemeyi azaltmıştır.Çünkü kişinin konuşmasının nasıl algılanacağına dair herhangi bir endişe yoktur.
Sosyal biliş olarak da kekeme kişilerde sosyal bilişin hassas konuşma motor sistemine müdahale ettiğini ve bunun sonucunda kekemelik olaylarının meydana geldiğini ileri sürmüştür.

Konuşma sırasında aktif bir sosyal-bilişsel veya varsayılan mod ağı, konuşmacının sisteminin kesinti eşiğini geçmesine neden olarak kekemelik olaylarını tetikleyebilir.( Alm, 2014 )Özel konuşma sırasında(tek başına dinleyici olmadan) sosyal-bilişsel ağdan herhangi bir müdahale olmayacaktır çünkü dinleyici hakkındaki bilgilerin işlenmesine, sosyal değerlendirmeye ve iletişime gerek yoktur.Bunun yanında beynin iletişimde daha fazla enerji vs işlemesine de gerek yoktur.
Kaynak:
isad,reddit,ncbi.

Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi
  Tarih: 25/11/2024, 10:44