Merhaba Arkadaşlar
Son zamanlarda ağır kalp yetmezliğinden müzdarip olan doktorumun bana önerisi şu oldu; "Günlerin sayılı olduğu için işleri yoluna koymaya bak" ve Ben de onun dediği gibi yapmıştım.
Fakat tek bir şey kalmıştı ve belki de yıllardır severek okuduğum sizin gazeteniz bu konuya gerekli önemi verecektir. 85 yıllık hayatımda bir rahatsızlığımla ilgili öğrendiğim bir şeyi diğer kekeme arkadaşlara da paylaşmak istiyorum.
Kariyerim boyunca binlerce kekeme ile çalıştım, birçok araştırma yaptım ve bu konuda üzerinde birçok makale yazarak birkaç kitap çıkardım. En önemlisi de bunları yaptığım yıllarımın çoğunda kekeledim ve ritmik kontrolden, rahatlama terapilerine, yavaş konuşmadan nefes alma egzersizlerine, psikoanalizden hipnoza kadar birçok değişik terapi yöntemi denedim. Yaptığım bu şeylerin hepsi geçici akıcılıktan sonra bu rahatsızlığımın tekrar nüksetmesiyle sonuçlandı. Fakat sonunda kekelemeye devam etmeme rağmen daha akıcı olmayı başardım.
Başarılı ve mutlu bir hayata kavuşmama yol açan temel fikir Rhinelander'dan evime doğru giderken otostop çekme esnasında oluştu. Rhinelander da bir ay kadar bir çiftlikte çalıştım ve burada çalışırken şiddetli kekemeliğimden ötürü sağır ve duymaz rolü yapardım . Bu yüzden de başka işlerde çalışamadım. Bu şekilde hiç konuşmayarak (veya az konuşarak) hayatımı sürdürebilirim diye ümit ediyordum . Fakat bir ay sonra daha fazla dayanamadım ve hiç de hoş karşılanmayacağımı bildiğim evime geri dönmek için çiftlikten ayrıldım. Birkaç mil yürüdükten sonra çiftçilik yapan bir adamın olduğu alana yakın bir yerde dinlenmek üzere ağacın altına oturdum. Biraz sonra da Ford marka araba süren yaşlı bir adam benim yanıma arabasıyla yanaştı. Arabadan indi ve çiftçilik yapan adamla konuşmaya başladı. Ben dikkat ettim; Adam tuhaf şekilde ve minik duraksamalarla konuşuyordu fakat ben bu durumun kekemelik olduğunu düşünmüyordum. Onlar konuşmalarını bitirdiğinde, Ben el işaretiyle otostop çekmek için adama çağrı yaptım ve beni arabasına aldı. Tabi beklenen soru geliyor "Adın ne senin , nereye gidiyorsun" Aman allahım nasıl kekeledim, Konuşmaya çalışırken nefes nefese kalmalar, yüzümün eğilip bükülmesi ve vücudumdaki kasılmalar … Ben bu kendi halime kızıyor ve öfkeli bir durumda iken yaşlı adam " Sakin ol çocuk, Sakin ol. Ben senin kekemeliğine gülmüyorum. Ben tüm hayatım boyunca kekeledim ve ben de senin gibi konuşmaya çalışırken hoplayıp zıplarcasına ve senin gibi bir gergin yüz ifadeleriyle konuşurdum. Fakat şimdi yaşlandım ve kendimle kavga etmekten yoruldum ve şimdi sadece kelimelerin çıkmasına izin veriyorum Sen de öyle yap.
Evet, adamın bu söylediği şey beni zıpkın gibi vurdu.(Yani aklımı başıma almama sebep oldu) Ben tüm hayatım boyunca kekelemeden konuşmak için uğraşıyordum ve yapabildiğim her vakitte de onu gizlemeye ve ondan kaçınmaya çalışıyordum ve bu da beni daha kötü ediyordu. O yaşlı adam bana diyordu ki "Hem kendince hem de konulştuğun insanlar nezdinde tolera edilebilir bir kekemelik yolunu araştır" Evet bu mümkündü. Kolay ve efor harcamaksızın kekelemek mümkündü ve bu kekeleme şekli de hiç sorun edilecek bir seviyede olmazdı. Hatta bu şekilde kekeleyebilirsem her şekilde akıcı olmayı da öğrenmiş olurdum. Kekelemeyi öğrenmeyi nasıl başaracağımı kavramam beni yıldırım çarpması gibi etkilemişti. Yaşlanana ve kekemelikten bıkana kadar bekleyemezdim
Kekelerken içine girdiğim savaşma ve boğuşma hallerini bırakmam ve kaçınma davranışlarından vazgeçmem hiç de kolay olmadı. Fakat daha akıcı şekle dönüştürebileceğim tüm konuşma fırsatlarını değerlendirdim ve bu konuşmalarda hep kekeledim. Ve bunda ısrar ettim. İlk başta başarılar küçüktü, başarısızlıklar fazlaydı fakat küçük başarılar bile olsa bunlar beni cesaretlendirdi. Daha sonrasında ise bunlara devam ettikçe korkularım ve utanma durumlarım eridi gitti (Buzdağındaki büyük kitlenin erime hali). Ve artık beni dinleyen birçok kişi benim kekeme olduğumun farkına varmıyorlardı ve muhtemelen de birçok kez takılıyordum ama artık bu benim için büyük bir sorun değildi.
Evet, bu sorunu yaşayan arkadaşlara benim mesajım; Kekemeliğini kabul etmeniz yetmez, dışarı da konuşma da yetmez.
Nasıl kekeleyeceğinizi öğrenin.
http://www.mnsu.edu/comdis/kuster/Infostuttering/vrmessage.html
Translated by ercan