Forum aktif.Güncelleniyor!
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Van Riper dan Kekemelere Mesajlar
Ercan E
#1
[Resim: vripersh.gif]
Merhaba Arkadaşlar
Son zamanlarda ağır kalp yetmezliğinden müzdarip olan doktorumun bana önerisi şu oldu; "Günlerin sayılı olduğu için işleri yoluna koymaya bak"  ve Ben de onun dediği gibi yapmıştım.

Fakat tek bir şey kalmıştı ve belki de yıllardır severek okuduğum sizin gazeteniz bu konuya gerekli önemi verecektir. 85 yıllık hayatımda bir rahatsızlığımla ilgili öğrendiğim bir şeyi diğer kekeme arkadaşlara da paylaşmak istiyorum.

Kariyerim boyunca binlerce kekeme ile çalıştım, birçok araştırma yaptım ve bu konuda üzerinde birçok makale yazarak birkaç kitap çıkardım. En önemlisi de bunları yaptığım yıllarımın çoğunda kekeledim ve ritmik kontrolden, rahatlama terapilerine, yavaş konuşmadan nefes alma egzersizlerine, psikoanalizden hipnoza kadar birçok değişik terapi yöntemi denedim. Yaptığım bu şeylerin hepsi geçici akıcılıktan sonra bu rahatsızlığımın tekrar  nüksetmesiyle sonuçlandı. Fakat sonunda kekelemeye devam etmeme rağmen daha akıcı olmayı başardım.  

Başarılı ve mutlu bir hayata kavuşmama yol açan temel fikir Rhinelander'dan evime doğru giderken otostop çekme esnasında oluştu.  Rhinelander da bir ay kadar bir çiftlikte çalıştım ve burada çalışırken şiddetli kekemeliğimden ötürü sağır ve duymaz rolü yapardım  Sad .  Bu yüzden de başka işlerde çalışamadım. Bu şekilde hiç konuşmayarak (veya az konuşarak) hayatımı sürdürebilirim diye ümit ediyordum . Fakat bir ay sonra daha fazla dayanamadım ve hiç de hoş karşılanmayacağımı bildiğim evime geri dönmek için çiftlikten ayrıldım. Birkaç mil yürüdükten sonra  çiftçilik yapan bir adamın olduğu alana yakın bir yerde dinlenmek üzere ağacın altına oturdum. Biraz sonra da Ford marka araba süren yaşlı bir adam benim yanıma arabasıyla yanaştı. Arabadan indi ve çiftçilik yapan adamla konuşmaya başladı. Ben dikkat ettim; Adam tuhaf şekilde ve minik duraksamalarla konuşuyordu fakat ben bu durumun kekemelik olduğunu düşünmüyordum. Onlar konuşmalarını bitirdiğinde, Ben el işaretiyle otostop çekmek için adama çağrı yaptım ve beni arabasına aldı. Tabi beklenen soru geliyor Smile "Adın ne senin , nereye gidiyorsun" Aman allahım nasıl kekeledim, Konuşmaya çalışırken nefes nefese kalmalar, yüzümün eğilip bükülmesi ve vücudumdaki kasılmalar  … Ben bu kendi halime kızıyor ve öfkeli bir durumda iken yaşlı adam " Sakin ol çocuk, Sakin ol. Ben senin kekemeliğine gülmüyorum. Ben tüm hayatım boyunca kekeledim ve ben de senin gibi konuşmaya çalışırken hoplayıp zıplarcasına ve senin gibi bir gergin yüz ifadeleriyle konuşurdum. Fakat şimdi yaşlandım ve kendimle kavga etmekten yoruldum ve şimdi sadece kelimelerin çıkmasına izin veriyorum Smile Sen de öyle yap.  

Evet, adamın bu söylediği şey beni zıpkın gibi vurdu.(Yani aklımı başıma almama sebep oldu) Ben tüm hayatım boyunca kekelemeden konuşmak için uğraşıyordum ve yapabildiğim her vakitte de onu gizlemeye ve ondan kaçınmaya çalışıyordum ve bu da beni daha kötü ediyordu.  O yaşlı adam bana diyordu ki "Hem kendince hem de konulştuğun insanlar nezdinde tolera edilebilir bir kekemelik yolunu araştır" Evet bu mümkündü. Kolay ve efor harcamaksızın kekelemek mümkündü ve bu kekeleme şekli de hiç sorun edilecek bir seviyede olmazdı. Hatta bu şekilde kekeleyebilirsem her şekilde akıcı olmayı da öğrenmiş olurdum. Kekelemeyi öğrenmeyi nasıl başaracağımı kavramam beni yıldırım çarpması gibi etkilemişti. Yaşlanana ve kekemelikten bıkana kadar bekleyemezdim Smile  

Kekelerken içine girdiğim savaşma ve boğuşma hallerini bırakmam  ve  kaçınma davranışlarından vazgeçmem hiç de kolay olmadı. Fakat daha akıcı şekle dönüştürebileceğim tüm konuşma fırsatlarını değerlendirdim ve bu konuşmalarda hep kekeledim. Ve bunda ısrar ettim. İlk başta başarılar küçüktü, başarısızlıklar fazlaydı fakat küçük başarılar bile olsa bunlar beni cesaretlendirdi.  Daha sonrasında ise bunlara devam ettikçe korkularım ve utanma durumlarım eridi gitti (Buzdağındaki büyük kitlenin erime hali). Ve artık beni dinleyen birçok kişi benim kekeme olduğumun farkına varmıyorlardı ve muhtemelen de birçok kez takılıyordum ama artık bu benim için büyük bir sorun değildi.
Evet, bu sorunu yaşayan arkadaşlara benim mesajım; Kekemeliğini kabul etmeniz yetmez, dışarı da konuşma da yetmez.  
Nasıl kekeleyeceğinizi öğrenin.
http://www.mnsu.edu/comdis/kuster/Infostuttering/vrmessage.html
Translated by ercan
Bul
Cevapla
trhn
#2
Ercan E yazdı:[Resim: vripersh.gif]

Evet, bu sorunu yaşayan arkadaşlara benim mesajım; Kekemeliğini kabul etmeniz yetmez, dışarı da konuşma da yetmez.
Nasıl kekeleyeceğinizi öğrenin.

Merhaba Ercan bey,

Öncelikle zaman ayirip cevirdiginiz icin tesekkür ederim. Tek kelimeyle müthis, bir kekeme olarak o kadar hosuma gidiyor ki bu tip yazilar. Her kekeme gibi kiyisinda kösesinde kendimi buluyorum.. :|

Yol uzun, vakit cok haydi kekeleyelim o halde..
"ya kendini ifade et ya da kargo olarak yoluna devam et"
Lon L. Emerick
#Kekemelik #VanRiper #Stottern
Bul
Cevapla
okidoki84
#3
Ellerine sağlık ercanım...emek verilmiş ve ders alınası br yazı...
Bul
Cevapla
KaanTalha
#4
Van Riper in konuşmalarından bir kesit mevcut mu elimizde merak ettim de.
Bul
Cevapla
PetraS
#5
Yanılmıyorsam Ercan'ın paylaşımında ses kaydı da vardı ama yazılım değişince link bozuldu ve ben de üzerine tıklayınca ERROR çıktı.
Biraz araştırdım ve şu sayfada https://www.mnsu.edu/comdis/kuster/vanriper/helloworld.html Charles Van Riper ile ilgili (veya Charles van Riper'den) bir sürü kaynak buldum.
Bir tane sesli örnek şudur https://www.mnsu.edu/comdis/voices/audio/birchtree.mp3
İyi dinlemeler!
Petra
#kekelemek #kekemelik #vanriper
Bul
Cevapla
tunnel79
#6
Forumda artık diğer konulara da bakmaya başladım.

Van Riper tekniğini ben Aachen daki Logopedi terapilerinde farkında olmadan denemişim.
Fakat yazılarımda belirttiğim gibi bilinçaltım bu durumu kabul etmiyordu.
Yalnız ya da olusuz duygu etkisinde değilken akıcı ve düzgün konuşuyorken başka 
insanlarla kekeliyor olmak ve bunu kabul etmek rahatlamaya yardım etse de bu savaşı 
en başında kaybetmeyi kabul etmek demek.

Düşünün, elinizde bir makina var.Her parçası sağlam.Kusursuz çalışabiliyor.Fakat bazı durumlarda
dengesi bozuluyor ve teklemeye başlıyor.Bir araba motoru dahi soğuk günlerde zor çalışır.
Yüklü halde rampa çıkarken hızı düşmeye başlar, vitesi küçültürsünüz.Eğer aldığınız benzin
iyi değilse gene teklemeler başlar.Bu durumda motor hala sağlamdır, fakat dış etkiler
düzgün çalışmayı engeller.

Kekemelik de aynı bu şekilde özellikle çocukluk döneminde duygularımızı olumsuz etkileyen
olaylara vücudumuzun özellikle ses tellerini kapama ve nefes ritmini bozma şeklinde verdiği bir tepkidir.
Sebebi duygusal olduğu için çözümü de duygu temizliği yöntemidir.Fakat o duyguyu canlı 
canlı yaşıyorken.

Maalesef tüm terapiler kekemeliğin sonucunu değiştirmeye çalışıyor.Benim.ses tellerim
neden kapanıyor diye araştırsalar herşey zaten çorap söküğü gibi gelecek.

Allah a çok şükür ki son 4 yıl içinde Almanya da bunu anlamam için fırsatlar çıktı ve 
kendi makinami bozan şeyleri ortadan kaldırınca makinam kendi kendine düzgün 
çalışmaya başladı.

Bırakın teknik kullanmayı, uzatmayi, eğmeyi, bükmeyi.Nefesinizi kesen duyguyu bulun 
ve ondan artık korkmadığınızı, artık boğazını sıkmasına izin vermeyeceğinizi bağıra bağıra söyleyin.

Ya da ölene kadar teknik kullanmaya devam edin.

Sevgiler
Anıl
Bul
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi
  Tarih: 10/11/2024, 09:42